Yetişmesi gereken bir teslimim vardı. Onikiden önce siteye yüklemem gerekiyor. Her hafta böyle bir strese sokuyorum kendimi. İstikrar verimliliğimi azaltıyor diye düşünüyorum ama bilemiyorum. Bir yandan da hayata yetişmeye çalışıyorum. Her şeye yetişmeye çalışırken sürekli alarmlar, hatırlatıcılarla boğuşuyorum. Yahu bana ayrılan vakit belirli iken bir saniye ne öne ne arkaya gidecekken benim sürekli bu dünyaya yetişmeye çalışmam zaman dünyanın mı benim mi nedir benim bu dünya vaktim? Yetişmeye çalışmaktan yoruldum. Daha çok çabaladıkça daha çok tükendiğimi hissediyorum. İçim tükeniyor. Ruhumu çoktan sattım bu dünyaya karşılığında ne aldım pek bilmiyorum Daha doğrusu hatırlamıyorum. Bir vakit pek muhimdi ama sonrası unuttum ne olduğunu. Ruhumu sattığım yer de aklım manasını yitirdi. Ondan bir değersiz bir kıymetsiz her şey.
Bilgisayarımın ömrü uzun olsun. Açmaya korkuyorum. Bataryası öleli oldu fişe bağlı yaşıyor. Bir pazar günü korka korka açtım. Şükürler olsun ram, ekran hata vermedi. Beş dakika kendini toparladıktan sonra ekrana bir saat geldi. Önce saat sandım. Rakamlar geriye doğru gidince bir geri sayım olduğunu fark ettim. Panikledim biraz saate baktım henüz sistemin kapanmasına var o değil dedim. Notlarımı karıştırdım acaba neyin geri sayımıydı. Kredi borçlarıma baktım. Onların ödemesi de değildi. Bilemedim neyin geri sayımıydı. Kapatmaya çalıştım bir türlü beceremedim. Virüs olmasından şüphelendim. Olacak iş değildi. O kadar yetiştirmem gereken işin gücün arasında ne yapacaktım. Bilgisayarı topladım bizim mahallenin bilgisayarcısına götürüdüm. Ahmet Kayseri esnafına yakışır pek kazıkçıydı. İçeri girdim.
- Selamun aleyküm
- Ooo Aleyküm selam Rıfat abi, hoşgeldin
- Naptın Ahmet, işler nasıl?
- İyiyim abi şükür uğraşıyoruz işler de işte sineği ne avlıyorum ne kovuyorum öyle yani
- İyi bakalım benim şu bilgisayara bir bak diye geldim
- Abi at artık o asri mezarlığı sana uygunundan bir şey ayarlayalım
- Çalışıyor Ahmet, çalışan mal atılır mı? Sen bak bir şuna
- Tamam abi nesi var? Çay, kahve falan mı döküldü?
- Yok yok ekrana bir sayım geldi, virüs galiba bir türlü gitmedi
- Bir bakayım abi
Bilgisayarın fişini taktı. Bir beş dakika ancak kendini toparladı bilgisayar. Ekran geldiğinde normal masa üstüydü.
- Abi ekranda bir şey gözükmüyor
- Allah Allah valla Ahmet burada geri sayım vardı ben de şaşkınım
- Belki başka dosyaya gizlenmiş bir virüstür abi sen bana bırak bugünlük bir tarayayım
- İyi bakalım yarın sabah gelirim Haydi işin rastgele
Dükkandan çıkınca iki yan mahallede olan bilgisayar cafeye doğru yol aldım. Ben çocukken sık sık giderdik. Okuldan kaçıp gitmek çok heyecanlıydı. Kulağımdan annem mi yakalayacak hoca mı yakalayacak heyecanı ile o oyun beş dakika bile olsa dünya keyif verirdi. O eski bilgisayar kafeler kapandı tabii. Yeni nesiller daha bir modern. Girdim içeri antin kuntin bir ortam. Gençler hiç bizim gibi değil çok havalı ve gerginler. Bizim götümüzde don durmaz burnumuzdan sümük eksik olmazdı. Zamane gençleri ben de bir gerginliğe sebep oluyor. Bir masa açtırıyorum. En köşede sessizce çalılmak için. Bilgisayarı açar açmaz ne göreyim dünkü geri sayım. Hasbinallah diyorum. Herhalde bir virüs ya da yeni bir program. Dükkanın sahibinin yanına gidip durumu anlattım. Bakayım bir abi dedi. Oğlan geldi ekrana tıkladı etti. Abi bir şeyi yok bunun dedi reklamdır o dedi. Oğlan gidince tekrar oturudum bir aç kapa yaptım. Yine geldi geri sayım. Artık iyiden iyiye içim sıkılmaya başladı. Tekrardan çocuğun yanına vardım. Yeni masa açtırdım. Yine aynı şeyler yaşandı. Üçüncü kez dördüncü kez derken ne kadar masa varsa dolandım. Benim dışımda bu geri sayımı gören yoktu. Onlar bakınca gidiyordu. Çıktım oradan. Yavaşça eve yürüdüm. İyiden iyiye aklımı kurcaladı b u durum neydi bu? Biri benimle oyun mu oynuyordu? Yahu düşük maaşlı bir beyaz yakalıyım ben ne yapsınlar benimle? MİT mi ki? CİA? FBI? Yahu sen Tc sınırları içinde bile araştırmaya değer bir hayat yaşamıyorsun üstelik zaten tüm verilen çalındı satıldı seni MİT napsın? FBI CİA diyorum bir de hahahah. Kendimi eyledikten sonra eve varıp uyudum.
Sabah soluğu Ahmet’in dükkanda aldım.
- Hayırlı sabahlar Ahmet
- Hayırlı sabahlar abi hoşgeldin gel otur
- yok hiç oturmayayım yapılacak işler kaldı sen bilgisayırı hallettin mi?
- Abi valla baktım ama bataryasının bitikliği ve iyice eski olması dışında yeni bir sorunu yok bu mezarlık taşının
- Tamam Ahmet ver hadi bilgisayarı
- Abi uyguna çok daha iyisini ayarlarım ha aklında bulunsun bak
- Haydi Ahmet selametle
Mezar taşıymış hele hele. Bursumla aldım ben bunu yıllarımı götürdü benim aslanım. Ne bilir bilgisayarların ruhundan ne anlar kasap olmuş kasap iyice. Buna getirerek ben hata ettim. Söylene söylene işe vardım. Benim emektarı dolaba koydum. İş bilgisayarını açtım. Ne göreyim yine aynı geri sayım iyiden iyiye ilerlemiş. Hemen teknik ekibi çağırdım. Onlar gelince geri gitti. Hangi bilgisayara varsam aynı şey oldu. Artık içim içimi yemeye başlamıştı. Neyin geri sayımıydı bu. İzin alıp eve döndüm. Benim emektarı açtım bekledim başında beklemeye. Geri sayım devam ediyordu. Bu geri sayıma göre bu gece yarısı bitecekti. Ama o zaman ne olacaktı. Geri sayım devam ederken bir mesaj geldi. Açtım.
Bıkmadın mı yetişmeye çalışmaktan. Kovalamaktan. Kaçmaktan. Sana verilen vade bir başkasının üzerine mi zimmetlendi ki sen yakalamaya ona yetişmeye çalışıyorsun? Durakla. Sakinleş. Bekle. Tevvekkül et. Tefekkür et. Ömrüne yetişmeye değil ömrünü doldurmaya çalış.
İçim daha da daraldı. Ben bilmiyor değildim ama dünya durmuyor ki ben dünyaya yetişemezsem kendime nasıl yeterim. Mecburum el mahkum. Bir ömür yetmiyor bu dünyaya. Nasıl yaşanırı anlamaya çalışmakla geçiyor. İkinci bir ömür daha verilmesi lazım bana.
Kim yaşamış ki bir başka ömür? Kim görmüş ki vadesi dışında bahar. Ölümlü ondan geldin ona gideceksin. Aramayı bırak. Kaçmayı bırak. Yetişme. Yetme. İstesende fani dünyaya yetişemezsin. İstesende yetemezsin. Vakşt dolduğunda bir şans daha yok. söz verilmiş vakit ne ise o.
İçim boşaldı birden. Ağlamaya başladım. Abdest aldım. Namaz kıldım. İlk defa yetişmeye çalışmadım. İlk defa vakti son dakikalarda yetiştirmeye çalışmadım. Vakti bekledim. Bitmesini bekledim.