Beyaz Diş

Züleyha Öztürk

Küçük kızın en büyük hayali ata binmekti. Çok seviyordu atları hep onları düşünüyor bi gün binebilmeyi hayal ediyordu. Yine rüyasında atları görmüştü o heyecanla uyanıp annesinin yanına gitmişti. Annesi kahvaltıyı hazırlıyordu. Yanına gidip ona rüyasını anlattı. Babası yine evde yoktu erkenden uyanıp işe gitmişti. Babasını çok seviyordu ama onunla bir türlü zaman geçiremiyordu. Çünkü o bir polisti ve hep işi oluyordu ailesine hiç zaman ayıramıyordu. Küçük kız her gün babasına ne zaman ata binmeye gideceğiz diye soruyordu ve babası hep geçiştiriyordu.

Bugün kızın doğum günüydü ve kıza sürpriz yapmak için babası işten erken ayrılmıştı. Küçük kızı alıp at çiftliğine götürdü. Kız sevinçten havalara uçuyor yerinde duramıyordu. Sonunda hayal ettiği at çiftliğine gelmişti. Heyecanla arabadan inip içeri girdiler. Küçük kız gözlerini açmış gördüğü bembeyaz atın gözlerine bakıyordu. Bi kaç dakika şaşkınlık içerisinde baktı atın gözlerine. Sonra babasına döndü ve “hadi binelim” dedi. Babası çiftlikteki görevlilerle konuştu ve kızı beyaz olan ata bindirdiler. Küçük kız sanki havalarda uçuyordu. Kendini gökyüzünde hayal etti. Hayatı boyunca bu anı hiç unutmayacaktı yaşadığı en güzel doğum günüydü. Atın tüylerine dokununca hafif kıkırdadı çok tuhaf gelmişti ama bi o kadarda hoşuna gitmişti. Acaba şuan rüya mı görüyorum diye de korkmuştu eğer rüya görüyorsa çok üzülürdü. Babasına dönüp “baba ben rüya görmüyorum değil mi” diye tüm masumluğu ile bu soruyu sordu. Babası güldü ve kızının bu kadar sevinmesine mutlu oldu. Kafasını hayır anlamında salladı. Küçük kız ata sarılmıştı. Sonra bi anda kafasını kaldırıp babasına döndü “babacım bu atın ismi beyaz diş olsun mu” dedi babası şaşırdı ve bunun aklına nerden geldiğini sordu küçük kız “geçen öğretmenimiz bi kitap okuyordu ve kitabın ismi beyaz dişti bu at da çok beyaz ve aklıma o geldi” dedi babası “olur tabii ki bundan sonra bu atın ismi beyaz diş” dedi.

Küçük kız at çiftliğinde “yaşasın beyaz diş” diye bağırdı.

Bi kaç dakika daha atın üstünde oynadıktan sonra görevli gelip atın nallarının değişmesi gerektiğini söyledi. Babası küçük kızı atın üstünden aldı. Küçük babasına “baba bunlar ne” diye sordu. Babası kızına yönelip “kızım atların tırnakları zarar görmesin diye takılan bi parça gibi düşün” dedi. Küçük kız “o zaman benim ayağıma da takalım benimde tırnaklarım zarar görmesin” dedi babası ve görevli adam kıza güldüler ve küçük kız saçma bişey söylediğini düşünerek hafif utanmıştı. Görevli nalları değiştirirken küçük kız “biliyor musun bu atın ismi beyaz diş” dedi görevli gülümsedi ve küçük kıza “kaç gündür bu ata isim koymayı düşünüyorduk ama bi türlü bulamıyorduk o zaman senin dediğin gibi bu atın ismi beyaz diş olsun” dedi ve kız bu duruma çok sevinmişti.

Babası küçük kızı bi kaç dakika daha eğlendikten sonra eve götürdü. Kız heyecanla yaşadıklarını annesine anlattı. Annesine oradaki ata bir isim koyduğunu ve görevli abinin de bunu kabul ettiğini anlattı. Annesi küçük kıza “gerçekten mi ne kadar güzel. Peki atın ismini ne koydun” küçük kız “beyaz diş” dedi annesi bu kitabı okumuştu ve kızının böyle bi isim koymasına çok sevindi. Küçük kız anne ve babasına bu kadar güzel bi doğum günü yaşattıkları için çok teşekkür etti ve gidip ikisine de kocaman sarıldı.