Vakit

Fitnat Sümeyye Erbek

________________

“Hayırlı akşamlar dilerim, efendim. Son dakika gelişmesi olarak tüm dünyada yankılanan bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz?”

“Açık konuşmak gerekirse çok saçma buluyorum. Nedensizce tüm insanlığın adını dahi bilmediğimiz bir adamı rüyasında görmesi normal değil. Ancak bir o kadar da hayret verici ki, hepimiz onun hayatının bir kısmını gördük. Ancak hepimiz aynı kişi olduğundan eminiz.”

“Kafamızda dönen onca soruya cevap bulabilmek için o kişiye ulaşmaya çalışan ekibimize beş dakika bağlanmak istiyoruz efendim. Müsadenizle.”

“Tabii ki, buyrun.”

“Hayırlı akşamlar, Muhabir Başkaya. Şu anda İstanbul Fatih'te Sultanahmet Camii avlusunda o kişiyi gördüğünü hep buralarda olduğunu söyleyen o hanımefendi ileyiz.

‘Neler söylemek istersiniz hanımefendi?’

‘Lütfen geri gel, hayatının gördüğüm kısmı senin için muazzam bir andı. Bu anı yaşadığını gerçekte de görmek istiyorum. Lütfen yeniden buralarda dolaşmak için çık gel. Söz veriyorum bu sefer çiçeklerime çirkin dediğin için kızmayacağım.’

‘Hep buralarda mı dolaşırdı?’

‘Evet hep buralarda olurdu. Çocukluğunu bilirim ben onun. Şimdilerde gelmez oldu. Onu bilenler duyanlar görenler, söyleyin tekrar gelsin. Ona satmam gereken çiçekler var.’

‘Hanımefendi peki en son onu burada ne zaman gördünüz?’

‘İki ay önce. Burada yine çiçek satıyordum. Yine geldi. Çok çirkinler kim alıyor bunları, dedi. Ben de, sevdiğine alıyor herkes senin yok bilmezsin, dedim. Seven sevdiğine güzel bir şey alır, bunlar olsa olsa hakaret olur, dedi. Sonra da bir daha görmedim.’

“Onu rüyasında birine çiçek hediye ederken gören onlarca insan varken sizin ona iki ay önce böyle demeniz, belli ki bu iki ay içerisinde bir şeyler değişti. Nerede oturduğu, ne yaptığı hakkında bir bilginiz var mı?”

‘Hayır, yok. Rüyamda gördüğümden ve anlattıklarımdan başkasını bilmem.’

‘Teşekkür ederiz hanımefendi.’ Duyduğun gibi Başkaya, hanımefendi ısrarla tekrar buraya gelmesini söylüyor. Tüm dünyaca hayatının bir kısmının farklı insanlar tarafından izlenildiği bilinen isimsiz şöhretimiz bunu neye borçlu bilmiyoruz ancak onu görenlerin bizi haberdar etmelerini rica ediyoruz.”

“Teşekkür ederiz, Tufan. Hayırlı yayınlar!”

“Hayırlı yayınlar!”

“Evet, Sayın Başkan siz ne düşünüyorsunuz?”

“Bu konuda Sayın Profesör’e katılıyorum, çok gereksiz saçma bir durum yaşıyoruz ancak bir sonuca varamıyoruz. Onu bulabilsek belki bazı şeyleri öğreneceğiz, neden ve nasıl böyle bir şey olduğunu öğreneceğiz. Lakin şimdilik yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Onun çıkmasını, bizi bulmasını ve bazı şeyleri açıklığa kavuşturmasını istiyoruz.”

Televizyon ekranının sağ üst köşesinde duran robot resmim bana, ben ona baktıkça neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Tüm insanlık beni rüyasında görmüştü ve şu an herkes beni arıyor, bazı sorular sormak istiyorlardı. Ancak benim yaptığım tek şey dün biraz erken uyumaktı. Birazdan kastım, ikindiden sonra uyumuş kalmıştım. Salonda uyandığımda televizyon açılmış ve hararetli sesler geliyordu. Biraz televizyon izledikten sonra ayağa kalktım. Başım dönmüştü ama ayakta kalmayı başarıp duvara elimi koydum elimi ilerletip daha sonra ayağımı sürüklüyordum. Banyonun lambasını yakarken başım iyice dönerken iki elim iki duvarı tutuyor ancak ben aklen fikrimi ve fiillerimi şaşırdığım için olduğum yere sırtüstü düşmüştüm.

Ne kadar vakit geçti bilmiyorum tanıdık bir sesle uyandım,

“Ben sana kerahet vaktinde uyuma demedim mi! Kalk, aklını yitirmedin diye şükret, kalk hadi! Akılsız oğlum beniiim!”