Ne İşin Var Senin Evde?

Fatma Dursun

Başım ağrıyor. Sırtım batıyor. Omuzlarım düşecek gibi. Belim kırılacak gibi. Gözlerim şiş. Yüzümü yıkamayı unuttum. Dişimi de fırçalamadım. Saçlarımda tüydü. Annem üstünde açılır dediği kıyafetler ütüsüz. Otobüs yine dolu geldi. Ya benim durağım ikinci durak. İlk duraktan otobüs dolu mu olur? Köşeledim kendimi. İki yanlı demire tutundum. Kamburumu pardon sırt çantamı yere koydum. Sabitlendim iyice. Bugün kımıldatamayacaklar beni. İlerlemeyeceğim sağa sola. Köşeden kımıldamayacağım. Madem oturamıyorum. İlerleyen insan dalgaları arasında sürüklenmeyeceğim. Zaten boy da yok. Oksijen zaten otobüste yok. Pasomda bilet de yok. Cüzdanım da hurma çekirdeği dışında bir şey yok. Keyfim hiç yok.

Neydi günlerden bugün? İlk ders neydi? Yazılılar ne zaman başlayacaktı? Bu dönem devamsızlığım da kalmadı. Olsaydı gider miydim karda kıyamette gitmezdim. Sıcacık yatağımda on kilo yün yorganımın altında yatardım. Sobanın çıtırtısı ile keyiflenirdim. Gözlerim doluyor yine. Kedide nasıl keyifli yatıyordu. Şerefsiz. Sadece yatıyor zaten. Üçüncü durağa geliyoruz. Aynı dönemden kızlar biniyor. Gıcıklar. Sabahın köründe yasak olan her şeyi yapmışlar. Ojeler sürülmüş. Makyajlar yapılmış. Saçlar yakılmış. Hocalar tören esnasında çekecek bunları. Onlarda her sabahki YHA HOJAM YHAAA yapıcaklar. Aghh sinirleniyorum. Huysuzlanıyorum. Mallığa tahammül edemiyorum.

Kulaklığım da bozulmuş. Teki yine kurtarıyordu beni. Şimdi yol boyu milleti dinleyeceğim. Çok konuşuyorlar. Başım ağrıyor. Teyze bize ne senin hastalıklarından. Ben diyor muyum şuram ağrıyor buram dökülüyor. Sabahın köründe kızların kıkırdamaları kulaklarımı tırmalıyor. Bu amcalar da bir türlü son ses video izlememeleri gerektiklerini öğrenemediler. Başım çatlıyor. Çok huysuzlanıyorum. Offf offf keşke eve dönsem.

Kaçıncı durağa geldiğimizi bilmiyorum. Orta kapıdan yolcu almaya başladı. Camlardan alma imkanları olsa onu da yapacaklar. Orta taraf ilerle diyor anca. Nereye dayı nereye? Bir adam bindi. Benden hallice saçı sakalı dağılmış. Üstüde kat kat. Çok pis bakıyor sağa sola. Ya hırsız ya sapık. Bakalım piyango ne. Özel halk otobüsündeki özeli çok ciddiye alan açlıktan ağzı kokan orta direk halka seslenişe başladı. Her sabah aynı senfoni. “Bu ne böyle canım. Toplum içine böyle çıkılmaz. Bu otobüs neden bu kadar kalabalık. Belediye nerede? Yaşlılar çıkmasın, mümkünse yaşamasın. Teyzeler gezmelerine geç gitsin. Çalışanlar ve öğrenciler servis kullansın.” ve daha devamı var. Pardon da kim binecek bu otobüse o zaman. Başım ağrıyor başım ağrıyor. Yer yarılsın da sussun şunlar.

Benden hallice olan kılıksız adam yeni item. Daha önce bu otobüste görmemiştim. Ya sapık ya hırsız. Ajan mı yoksa? Filmlerde olur ya hani. Mal ne yapacak sabahın köründe otobüste. Evsiz belli ki ısınmaya bindi. Orta kapıdan binice bilet basmadan kaynadı arada. Orta direk senfonisinin dinlenmediğini fark edince kıymetsizliğini yediremedi. Saldırganlaşmakdı silahı. Kolay hedefi de vardı önünde. Başladı toplum içine nasıl çıkılması gerektiği senfonisine. Kılıksız adamı hedef aldı. Hak varmış. Bilet bassaymış. Ne işi varmış. Hastalıkmıymış. Deymesinmiş. Aman tacizci ırz düşmanı. Bulunmadığı saldırı kalmadı. Baktı dikkat çekiyor. İstediği kitleyi elde ediyor. Coştu aptal orta direk. Sürekli yükseldi. Bağırmaya başladı. Başım kopsun artık. Yeter çok ağrıyor dayanamıyorum. Kılıksız adamı itekledi orta direk. Kılıksız adam da çekti bıçağı. Bir anda etrafı boşaldı. Ben kımıldayamadım tabi. Bugün kımıldamamaya yeminliydim ya hani al gerizekalı al. Kaldım mı ikisi arasında. Kılıksız adam da başladı bağırmaya ağlamaya. Orta direk de başladı polis polisss diye bağırmaya. Şoför de bağırıyor Arkaya doğru ilerleyelim arkaya doğru ilerleyelim. Ben de başladım ağlamaya bağarmaya

“Yeterrr yeterrrr başım ağrıyorr başım ağrıyorrrr dayanamıyorum artık yeterrrr”

O sırada otobüsün durmasıyla kamburumu alıp bir inmişim anlatamam. Ya anne işte o yüzden okula gitmedim eve geldim. Şimdi sobayı otlada biraz yatayım. Çok başım ağrıdı fena oldum stresten.