1. Mars Savaşı

Deniz Yaşar

Hangi yüzyılda yaşanıyordu, yıllardan hangisiydi Dünya’daki kimse hatırlamıyordu, üstelik unutmak hastalığına da kapılmamıştı insanlar. Kısa bir süre önce Dünya yörüngesinde uzay araçları görülmeye başlanmıştı ve bu uzay araçları Mars’ta çalışmak üzere insan toplamaya gelmişti, insanlığın ortak hafızası sadece bu bilgiyle sınırlıydı.Bu gelen uzay araçları erkeklerin iş görenlerini alıp Mars’a götürüyor Dünya’da kalan ailelerine de bu erkeklerin başarı göstermesi şartıyla ileride Mars’ta ikamet kazanma sözü veriyorlardı.Erkekler Mars’ta çalışacakları mesleklere göre isimlendirilip yeni medeniyetin işçileri olmak üzere devşiriliyorlardı.Teknisyen 123, Aşçı 1 , Şoför 21 bu isimlerden bazılarıydı. Peki ya ne olmuştu da yıllar sonra Dünyadaki insanlarla irtibata geçilmişti?

İnsanoğlu yine yapacağını yapmış yeni bir gezegen ve yeni bir medeniyet diyerek çıktığı yolda en başa dönmüştü. Yaşanılmayacak hale gelen Dünya gezegeninden Mars’a kaçan insanlar , en nihayetinde Dünya’yı yaşanılamaz hale getiren şeyleri de beraberinde getirmişti, yani kendilerini. Kişisel çıkarlar, güç istenci ve doyumsuzluk bu yeni gezegenin sakinlerini yeni bir Dünya Savaşının eşiğine getirmişti, ileride tarihçiler buna 1. Mars Savaşı diyeceklerdi. 4.Dünya Savaşı yaşansaydı taşlarla ve sopalarla mı yapılırdı hala muammaydı ama 1. Mars Savaşı yazılımcılar vasıtasıyla klavyeler ve bilgisayarlarla yapılacaktı.

Kısa bir süre önce Mars’ın Kuzey Yarım Küresinde yaşayanlar Güney Yarım Kürede iklim koşullarının daha iyi olmasını,yani kış mevsiminin daha sıcak yaz mevsiminin ise sıcaklık farkının az olmasını sindiremediklerinden dolayı buralara göz koymuşlardı. Doğrusu Güney Yarım Küredekiler de Kuzey Yarım Kürede keşfedilen madenlere göz koymuştu ama bir savaş çıkarmak için ilk adımı karşıdakilerden bekliyorlardı. Peki ne yapılacaktı eski medeniyetin iğrenç adetleri devam mı edecekti? Hava destekli kara harpleri, ihalar, sihalar, kamikaze dronlarla mı savaşılacaktı, elbette hayır! Kuzeyliler yaptıkları toplantılar sonucunda kararlarını alıp yeni savaş stratejilerini bir bir eyleme geçireceklerdi.

O gün gelmiş çatmış Güney Yarım Kürede kötü bir şey olmuştu. Yeni medeniyetin işçi sınıfı yani robotlar isyan etmiş ve yeni medeniyetin asil fertlerinden birkaçı ölümün eşiğinden dönmüştü.Güneyli yazılımcılar yaptıkları araştırmalar sonucunda bunun Kuzeylilerin işi olduğunu anlamışlardı. Robotlarının yapay zekaları Kuzeyliler tarafından sabote ediliyordu. Günden güne artan şikayetler nihayetinde klon insanlar üretilmesi ve robotların artık kullanılmaması fikriyle bu sorun çözülmüştü. Tabi ilk etapta asil Marslılar bunu etik bulmamışlardı, eski medeniyetin iğrenç adetleri geri mi dönüyordu insanlar mı insanlara hizmet edecekti? Başlarda bu tartışmalar olsada robotların kullanılmaması sebebiyle yaşam kaliteleri düşen Güneyli insanlar “yapacak bir şey yok en nihayetinde buna mecburuz, yoksa yapmazdık, hem klonlar da insan sayılmaz kopya koyun işte en nihayetinde bunlar” diye kendilerini yalanlarla avutarak bu çözüm yolunda karar kıldılar.

Henüz ilk klonların deney aşaması yeni bitmişti ki Kuzeylilerin sabotajları yeniden devreye giriyordu. Klonların üretiminin yapıldığı tesisin Kuzeyli yazılımcılarla imha edilmesi çözümü başka bir yöne çeviriyordu.Çare belliydi Dünya’dan işçi devşirilecekti. Bu fikir ilk ortaya atıldığında Marslıların bir kısmı Dünyalıları hatırlamıyordu bile bir kısmı ise unutmanın eşiğindeydiler. Bu fikre de karşı çıkanlar oldu elbette fakat insanlar insanlara hizmet edecek diye değil de Dünyalıları hor gördükleri için karşı çıkıyorlardı.Eski medeniyetin kalıntıları sefil Dünyalılar’dan işçi devşirilecek ve onlara yeni medeniyetin değerleri öğretilecekti. İşte yıllar sonra Dünya yörüngesinde görünen uzay araçlarının sebebi tam da buydu.

Dünya’dan işçi devşirilmesi projesi ilk zamanlarda başarıyla yürütüldü. Güney Mars’ın asil insanları eski konforlu hayatlarına geri dönmüş Kuzeylilerden intikam almak için fikirler üretiyorlardı. Onlarda Kuzeylilerin yerleşkelerine sabotajlar düzenlemek için projeler üretiyor hatta büyük oynamayı Kuzeylileri tamamen yok etmeyi amaçlıyordu. Kış mevsiminde -120 dereceleri bulan Mars gezegeninde yerleşkeler tıpkı bir fanusa benziyordu. İki taraftan birinin hızlı davranın ana güç kaynağına yapacağı bir saldırı taraflardan diğerini tamamen yok edebilirdi. İşte Güneylilerin küçük sabotajlar dışında amaçladıkları yegane şey buydu.

Teknisyen 2516 uzay aracına binip kendisine ayrılan koltuğa oturduğunda aklında bu düşünceler vardı. İlk giden işçilerin bir kısmı artık transfer işleminde de çalışıyordu onlardan edinmişti bu bilgileri .İlk etapta zorunluluktan Marslı asiller bu transfer işlerinde çalışıyordu ama artık Dünyalı işçiler vardı değil mi? Koltuğuna oturup kemerini taktıktan sonra karşısındaki ekrandan Güney Marsla ilgili bilgileri izliyordu. Güney Marsın neden savaşta haklı taraf olduğu, Marslılara hizmet etmenin aslında Dünyalılar için bir şeref oldu gibi bilgiler öğretiliyordu ona. Yeni bir hayata başlayacağı için çok mutluydu aslında. Sonunda Dünya’dan kurtuluyordu. İşinde başarılı olup bu yeni medeniyetin bir parçası olmak için sabırsızlanıyordu.

Yolculuğun son gününde Teknisyen 2516 iyiden iyiye heyecanlanıyor. Uzay aracının penceresinden görünen Mars gezegeni yaklaştıkça büyüyordu da büyüyordu. Artık yolculuğun son dakikalarına gelinmiş Güney Mars yerleşkesi iyiden iyiye belirginleşmişti Teknisyen 2516 yeni yuvasına şöyle baştan sonra iyice baktı. Transfer memurları yolculuğun kısa bir süre sonra biteceğini söyleyip işçilere son uyarılarını ve inişte neler yapmaları gerektiğini anlatıyorlardı. İşte tam bu esnada uzay aracının penceresinden yeni yuvasına bakan Teknisyen 2516 Güney Mars yerleşmesinin tam merkezindeki büyük yapının patladığını gördü. Bu büyük yapının çevresindeki diğer yapılarda da bir bir patlamalar meydana geliyordu. Endişeli gözlerle bu olanların ne olduğuna anlam vermeye çalışan Dünyalı işçiler ve transfer memurları bir pencerelere bir etraflarına bakıyorlardı. Tarihçiler ileride o güne Kuzeylilerin galip geldiği 1. Mars Savaşının bittiği gün diyeceklerdi.

Deniz Yaşar Narin