Zorluk: Öykünüz şu üç sorunun cevabını içersin: 1. Neden baş karakteriniz kadın olduğunu saklamak zorunda? 2. Bunu hangi yollarla yapıyor? 3. Erkek olmadığı nasıl fark ediliyor?
ALIP GÖTÜRDÜKLERİNİZ
!=.=%.//^’
Onu kurtarmalıyım. Yıllardır hiç sorulmadan üstlendiğim kurtarıcı rolümden çok daha ötede bir görev bu. Ailemin gözlerimin önünde birer birer eksilmesine rağmen güçlü kalmaya, kardeşime sahip çıkmaya çalışmak benim seçimimdi. Ama şu an başka bir seçeneğim yok. Elimde kalan son kişiyi, kardeşimi de aldıklarından beri biliyorum bunu. Onu kurtarmalıyım.
Bu mektubu çabama bir şahit olarak bırakıyorum. Her şeyini kaybetmiş bir ablanın erkek kardeşini de ellerinden aldıklarında iki ölüm arasından bir seçim yapmak zorunda kaldığına ve onurlu bir ölümü seçtiğine dair bir kanıt olacak. Çünkü yaptıklarımın hiçbir şeyi değiştirmeme ihtimali çok yüksek. Ama en azından başkalarının şahitliği bir şeyleri değiştirebilir.
Ben Ghur gezegeninden Aba. Gezegenimiz yıllardır zulüm ve istila altında. Bunu biliyorsunuz tabii. Ama hiçbir şey yapmıyorsunuz. Belki bilmezden geliyorsunuz. Belki de işinize geliyor. Bizden alınıp ölümüne çalıştırılan insanlar sizin zenginliğinizin kaynağını oluşturuyor çünkü. Minicik elleriyle nefesleri kesilene kadar madenlerde çalışan çocuklarımız sizin jakuzilerinizin tam da istediğiniz ayarda çalışması için gereken enerjiyi sağlıyor. Gösterişli partilerinizdeki binlerce renk ışığın göz alıcı bir şekilde yanıp sönmesi için gereken gücün kaynağı bizim yaşam gücünü kaybetmek üzere olan insanlarımızdan geliyor.
Öfkemi mazur görün lütfen. Sizi bu satırları okumaktan alıkoymasın sözlerim. Ama anlatacaklarıma gözlerinizi kapatmayın. Çünkü ben, tüm ailesini bu yolda kaybetmiş bir kadın, cehennemin ortasına dalmak üzereyim.
!).=%.//^’
Günlerdir aradığım otları sonunda bugün buldum. Hiç kolay olmadı. Ödediğim bedelleri düşününce tüylerim ürperiyor. Attığım her adımda bu kadar şeyi kaybedeceksem geri döndüğümüzde -dönebilirsek- kardeşimle beraber yaşayacağımız bir yerin olmamasından korkuyorum.
Kusura bakmayın, kafam biraz karışık. Bu yüzden anlatırken de karmakarışık anlatabiliyorum olayları. Kardeşimi götürdükleri gezegen sadece erkeklerin çalıştırıldığı, X56JK madeninin çıkarıldığı gezegen. Biliyorsunuz, ısınmak için kullanılan. Oraya girebilmek için benim de bir erkek olmam lazım. En azından öyle görünmem ve kontrollerden geçmem lazım. Cinsiyet kontrol cihazlarını kandırabilmenin tek yolu ise korksan otu. Bu ot bizim gezegenimizde var ama karaborsa dışında bulmak çok zor. Bunu biliyorum çünkü babamı aldıklarında annem onu kurtarmaya gitmek için aylarca planlar yapmış, yollar aramıştı. Ama eyleme geçemeden onu da aldılar.
Korksan otunu bulabilmek için babamdan geriye kalan az bir eşyanın çoğunu elden çıkarmam gerekti. Keşke tek zorluğu bu olsaydı. Günlerdir yaşadığım korkuyu ve öfkeyi bir ben biliyorum bir de Allah. Ama bu konuya daha fazla girmeyeceğim. Otum hazır. Şimdi onunla yapacağım karışımı hangi aralıklarla kullanmam gerektiğini öğrenmem gerekiyor. Yanıma yeterince aldığıma emin olmalıyım. Ondan sonra gezegene giriş için ayarladığım tacirin yanına gideceğim ve… Açıkçası sonra ne olacağından ben de emin değilim.
‘%.=%.//^’
Bu sabah erken saatte tacirle buluştum. Şu anda kardeşimin bulunduğu gezegene giden kargo gemisindeki bir konteynerin içinden mektubumu yazdırıyorum. Tüm vücudum titriyor. Bunu söylemekten utanmıyorum: Korkuyorum. Günlerdir doğru düzgün uyuyamadım. Annemin ecza dolabından bulduğum uyku ilaçları bile işe yaramadı. Her aşamasında yüzlerce sorun çıkabilecek ve sonu belli olmayan bir planla yola çıkmanın endişesi beni uyutmuyor. Ama yapabileceğim başka bir şey yok. Kardeşim uzun zaman bu işin yüküne dayanamaz.
Hasta bir çocuk o. Her zaman hastaydı. Ailedeki herkes onun sağlığı hakkında, gün gelir de alınırsa ne yapacağı hakkında endişelenirdi. Belki de onun bu kadar zayıf bir yapıda olması hep güçlü olmam gerektiği düşüncesini uyandırmıştı bende. Doğduğu andan beri ona sahip çıkması gereken kişi oldum. Ama başaramadım. Onu istilacılarımızın eline düşmekten kurtaramadım. Şimdi bu hatamı telafi etmeliyim.
‘/.=%.//^’
İki gündür madenlerin çıkarıldığı alanların dışında bekliyorum. Bu gezegende üç ayrı maden bölgesi var. Anlaştığım tüccar beni kardeşimin bulunduğu bölgeye getirdi. En azından kardeşimin en son görüldüğü bölge burası. Tacirle anlaşmamız beni buraya bırakması ve geri dönüş için -dönebilirsek- işaret bıraktığım günden en fazla iki gün sonra gezegenime tekrar götürmesi üzerine. Yani artık tek başımayım.
Maden bölgesinin kenarında yerleşebileceğim yüksekçe bir alan buldum. Buradan içeriye girebilmek için gerekli bilgileri toplamak ve kardeşimi görmek için incelemeler yapıyorum. Şimdiye kadar kardeşimi göremedim. Ama içeriye girmek ve akşam olduğunda dışarıya çıkmak için kendime bir nokta buldum. Yarın sabah…
^=.=%.//^’
Bugün içeriye girdiğim üçüncü gündü. Her sabah aynı saatte korksan otuyla yaptığım karışımı içiyor, bulduğum noktadan bölgeye girip madene gidenlerin arasına karışıyorum. Tüm kontrolleri geçip çalışma alanına gidince de bir yandan çalışıp bir yandan kardeşimi arıyorum. Akşamları buraya dönmem sabahları içeriye girmemden daha zor oluyor ama kısa boylu ve cılız oluşum avantaj sağlıyor.
İçeriye girdiğim her gün buranın ne kadar korkunç bir yer olduğunu daha iyi kavrıyorum. Uzun zamandır burada çalışan insanlar bakışlarındaki umutsuzluktan belli oluyor. Hayata dair tüm beklentileri kaybolmuş, ölümden başka arzusu olmayan bakışlar görüyorum. O bakışları annemin, babamın, amcamın, teyzemin ve en kötüsü de kardeşimin yüzünde hayal etmekten kendimi alamıyorum. Düşündükçe içimde bir şeylerin kırıldığını ve kalbimin güçlü bir el tarafından sıkıldığını hissediyorum.
Rabbim, lütfen kardeşimi o umutsuz bakışlardan daha hızlı bulayım.
=&.=&.//^’
Yok. Tüm bölgedeki madenlere katıldım, görüş alanıma giren bütün yüzlere baktım ama kardeşimi bulamadım. Burada bulunduğum süre boyunca yere yığılan ve geri kalkamayan cılız çocukları gördükçe kardeşimin yaşadığına dair umudum azalıyor. İşin kötü yanı, umudumla beraber korksan otum da azalıyor. Bir ya da iki gün daha kullanabileceğim kadar otum var. Sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Bugün otum daha fazla yetsin diye daha küçük bir dozda kullandım ve neredeyse alandan çıkamadan etkisini kaybediyordu. Alanın içindeyken otun etkisini yitirmesinden ve bir kadın olarak kontrollere yakalanmaktan korkuyorum. Bu olursa hiç şansım kalmaz. Ben de mahkumlardan biri olurum.
=).=&.//^’
Az önce son korksan otu karışımımı kullandım. Aslında çok az bir doz kalmıştı ve gün boyu kontrollerden geçmemi sağlayacağını sanmıyorum. Bu yüzden alana son defa girip girmemek konusunda tereddütlerim var. Girersem ve kardeşimi bulamazsam yakalanma ihtimalim çok yüksek. Ama içeri girmezsem… İşte o zaman kardeşimi bulmak için belki de son şansımı korkumdan kaybettiğim gerçeğiyle yaşamam gerekecek. Bunu yapamayacağımı biliyorum. İçeriye girip ölmekle dışarıda kalıp yaşamak arasında bir fark yok benim için. O halde, eğer geri dönemezsem, bunlar son cümlelerim olacak. Bu durumda şunu söylemek isterim: Gezegenimize girip ailelerimizi parçalamaya başladığınız günden beri biz zaten yaşayamıyoruz.