Köydekiler gördüler ki, göğün en tepesinden bir adam, bir salyangozun işe gitme hızıyla yere düşüyordu. Herkesin gözü üzerindeydi. Heyecan, merak, korku yaşlıdan gence herkesi sarmıştı. Otlamaya çıkan koyunlar bile başlarını çimenden kaldırmıştı. Köydekilerin tek gördüğü gökteki adamdı. Saatler geçti. Güneş battı, gece oldu. Ay doğdu. Adam hâla gökteydi.
***
Adam sessiz inişine devam ediyordu. Yukarıdan bakınca yeryüzü küçücüktü. Ağaçlar, insanlar, hayvanlar yoktu. Uzun yeşillikler, mavilikler vardı. Zaman yavaş akıyordu. Güneş tenini yakmıyor, rüzgârda üşümüyordu. En güzeli yağmur onu ıslatmıyordu. Acıkmıyor ve susamıyordu. Görünmez bir kalkan etrafını sarmıştı. Hİçbir şey ona zarar vermiyordu. Başaracaktı. Ona inanmayanlar pişman olacaktı.
***
Gökte ne işi vardı? Neden bu kadar yavaş hareket ediyordu? Ne zaman yere inecekti? Ailesi, arkadaşları onu merak etmiyor muydu? Kimdi bu adam? Köy, günlerdir bu sorularla çalkalanıyor.
İhtiyar heyeti toplanmıştı. Kimileri iyi kimileri kötü düşünüyordu. Heyet, adam yere inene kadar gökyüzüne bakmayı yasakladı. Artık herkes kafası öne eğik geziyordu. Yine de kaçamak bakışlarla gökyüzünü incelemekten kendilerini alamıyorlardı. Adam yere yaklaştıkça sessiz bir heyecan sardı tüm köyü. Zaten hayvanlar bile bekleyiş içindeydi. Bir tek köyün çobanı umursamıyordu gökten inen adamı. Oysa meraklı biriydi çoban.
***
Cebindeki elmalara baktı adam. İçinde, verdiği sözü tutmuş olmanın rahatlığı vardı. Bu üç kırmızı elma için ne büyük zorluklar yaşamıştı. Yeryüzüne böylesine yavaş inmesi iyi olmuştu. Gökyüzünde dinlenmiş, huzur bulmuştu.
Yolculuğun sonuna yaklaşıyordu. İnsanları görebiliyordu. Seslerini duyuyor, onu merakla beklediklerini fark ediyordu. Kaçamak bakışlara denk geliyordu ara ara. Yalnız çoban yoktu ortalıkta. Elmalara tekrar baktı. Gülümsedi ve gözlerini kapattı.
***
Son günlerde herkesin gözü adamdaydı. İhtiyar heyeti bile konulan yasağı çiğnemişti. Gece gündüz demeden izliyorlardı onu. İyice yaklaşmıştı yere. Yüzü, gözü seçiliyordu. Köyün meydanına doğru iniyordu. Sonunda bekleyiş son buluyordu. Düşüşü tam yedi ay sonra bitti adamın, yere ayağını bastı ve toplananlara hikâyesini anlatmaya başladı.