Köydekiler gördüler ki, göğün en tepesinden bir adam, bir salyangozun işe gitme hızıyla yere düşüyordu. Başta küçük kurtçuk olmak üzere diğer tüm çocuklar, ağızları bir karış açık, düşen adamı seyre koyuldular. Pencerelerden kafalarını çıkaran meraklı yavrularını gören aileler, bu denli heyecanla neye baktıklarını anlayamadılar. Kaygı içinde yanlarına gittiklerinde gördükleri karşısında onlar da şaşkınlıklarını gizleyemediler. Yüzyıllardır bu köyde yaşanan en heyecan verici olay, yeni bir elma ağacının filizlenmesiydi. Bu nedenle bu alışılmadık görüntü karşısında ne yapacaklarını bilemediler. Adam o denli yavaş düşüyordu ki içlerinden birkaç bilge kurt, bu düşüşün günler süreceğini kestirmişti bile. Fakat öngöremedikleri bir şey olmuştu: Çizgili C ve pembe B dairelerindeki elma kurdu aileleri, yaşanan bu anın tek bir zerresini bile kaçırmamak adına adamın düşüşünü net görebildikleri tek pencereye yığılmışlardı. Böylece her iki aile de evleriyle beraber Pinova sitesinden düşmüşlerdi. Düşen evleri gören küçük kurtçuğun aklına bilge kurtların çizgili C ve pembe B dairesi sakinlerini sıkça uyarması geldi. Bilge kurtlar, bu aileleri aylardır uyarıyor, evlerinin çürümeye başladığını söylüyor, başka bir daireye taşınmaları konusunda onları ikna etmeye çalışıyorlardı. Fakat her iki aile de ikazları kâle almayarak kaçınılmaz sonu hazırlamışlardı. Ayrıca yükselen çığlıklara bakılırsa Gala ve Hüryemez sitelerinde de durum aynıydı. Zaten burada başka site de yoktu. Köylülerin tek geçim kaynağı ve kurt ailelerinin ev sahibi olabildikleri tek site bu üçüydü. Köylüler izin verse de yeni bir eve girebilirseler, diye iç geçirdi büyük kurtlar. Fazla merakın ve heyecanın beraberinde gelen afetler, birçoğunu korkutunca evlerine çekildiler. Yine de tüm bu yaşananlar onlar için bir ders niteliğinde değildi. Hayatları boyunca, hatta nesillerdir başlarına gelen en heyecan verici olayı izlememek onlar için işten bile değildi. Böylelikle her aile kendi içinde sıraya girerek dönüşümlü olarak adamı izledi.
Birkaç hafta geçmesine rağmen adam hâlâ düşmeye devam ediyordu. Öyle ki henüz yolu yarılamamıştı bile. Kurtçuklar ilk günkü heyecanlarıyla her gün adamı izlemeye devam ederken, aileleri ilk haftalarda sıkılmış, bu konu hakkında konuşmayı çoktan bırakmışlardı. Adamın düşüşünü fırsat bilen küçük kurtçuklar hemen kendilerine bir oyun grubu kurdular. Bu gruba liderlik etmesi için de bizim küçük kurtçuk seçildi.
Ertesi gün oyun vakti geldiğinde küçük kurtçuk ne yapması gerektiğini biliyordu. Gece uyumadan önce arkadaşlarıyla oynayabileceği oyunları uzun uzadıya düşünmüştü ve sonunda bir şeyler bulmuştu da. Tabii ki bunun için uykusuz kalmamıştı çünkü annesinin ona her zaman tembih ettiği gibi o da gece uykusunun ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Sabah uykusunu almış bir şekilde uyanıp en sevdiği derisini giymişti. Ardından kıvrıla kıvrıla arkadaşlarının yanına gelmişti.
Küçük kurtçuğun geldiğini gören Kurtçuk Narin heyecanla lafa atıldı.
* Eee ne yapıyoruz şimdi?
Küçük kurtçuk bu kadar hızlı bir giriş beklemiyordu ama yine de hazır olduğu için rahatlıkla:
* Şarkı yazacağız. Hem de öyle güzel bir şarkı olacak ki duyanlar tekrar dinlemek isteyecekler. Özellikle de gökteki adamın duymasını sağlayacağız,
dedi.
Birkaç arkadaşı bu fikirden pek hoşlanmasa da küçük kurtçuğa ve onlar için bulduğu bu fikre saygısızlık etmemek adına sessizce kabul etti.
Küçük kurtçuk arkadaşlarına yapmaları gereken her şeyi anlattı. Ardından oyun grubu, maddeleri sırasıyla yerine getirmeye başladı. İlk madde şarkının sözlerini oluşturmaktı. Bu nedenle her kurtçuk sırayla birer söz söyledi.
* Biiiz elma kurtlarııyız, kıvrıla kıvrıla dolannırız
* Dans etmeyi severiiiiz, şarkıı söyleeriiiz
* Kıırt kııırt narii nari noom, elma kurtlaarııı
* Kıırt kıııırt narii nari noom, elma kurtlaarııı
* Biiiz elma kurtlarııyız, kıvrıla kıvrıla dolannırıız
* Dans etmeyi severiiiiz, şarkıı söyleeriiz
* Gökteen düşeen biir adaam, benziyor salyangoza
* Yavaaş yavaaaş süzülüyor, oynuyor buluutla
* Kıırt kııırt narii nari noom, elma kurtlarııı
* Kıırt kııırt narii nari noom, elma kurtlarııı
* Aylaar geldii geçiiiyooor, adaam hâlâ düşüüyooor
* Bekliyoruuz gelmiyoor, elmaaa kurtlarıııı
* Kıırt kııırt narii nari noom, elma kurtlarııı
* Kıırt kııırt narii nari noom, elma kurtlarııı
* Elmanın kalbindeyiiiz, hâlââ bekleemekteyiiz
* Meraklı mı meraklıııı elmaa kurtlarıııı
* Aadaaam nerdeeen geliyooor, kurtlar merak ediyoor
* Şarkııı yazıp bekliyooor, eelmaaa kurtlarıııı
* Kıırt kıııırt narii nari noom, elmaaa kurtlarıııı
* Kıırt kıııırt narii nari noom, elmaaa kurtlarıııı
Kurtçuklar ortaya çıkan bu şarkıyı çok beğendi ve günlerce söylemeye devam etti. Geçen birkaç günün ardından artık sıra ikinci maddeye gelmişti. Mülk sahibi elmalardan izin koparmaları uzun sürmüştü fakat sonunda başarmışlardı. Her biri ellerine aldıkları birer elma yaprağını huni şekline getirip küçük bir dalla sabitledi. Şarkıyı bir kez de böyle söylemeyi denediler. Sesleri öyle gür çıkmıştı ki köylü çocuklar bile onları duyup ağaçlara doğru gelmişti. Neyse ki onları görmemişlerdi. Görselerdi onları fark etmeyip ezebileceklerinden korktular. Ama köydeki üç beş çocuk bile duyduysa gökteki adamda bizi duyup gelecektir diye düşündüler.
Sıra üçüncü maddeye gelmişti. Adamın ineceği yere yakın bir yer bulmalıydılar. Fakat kendileri o kadar küçüktü ki tam konumu hesaplayamacaklarından korkuyorlardı. Birkaç bilgeden yardım alarak adamın iniş yapacağı yerin ortalama konumunu hesapladılar. Tüm bunlar olurken düşen adam onlara daha çok yaklaşmıştı. Artık yolun yarısının yarısını da geçmişti. Bilgeler iki hafta içinde onu yerde görebileceklerini söylemişlerdi. Kurtçuklar artık heyecanla adamla buluşmayı bekliyorlardı.
Küçük kurtçuk tüm hesaplamaları kontrol etti. Adamın yere çok yaklaştığı zaman, belirledikleri konuma gidecekler ve yaptıkları huniyle şarkılarını adama duyuracaklardı. Her şey plandıkları gibi oldu. Bilgelerin de dediği gibi bir hafta içinde adam yere oldukça yaklaşmıştı. Kurtçuklar her gün adamın ineceği yere gidip kafalarını yukarı kaldırarak huniden şarkılarını söylediler. Bir haftanın sonunda seslerini adama duyurmayı başarmışlardı.
Başlarda adam onları göremese de sesin geldiği yönü dikkatle inceliyordu. Zamanla, yere daha çok yaklaştıkça fark etti ki tüm bu melodi yerdeki birkaç küçük kurtçuktan geliyordu. Şarkıyı öyle içten öyle neşeyle söylüyorlardı ki adam onu bu kadar merak eden kurtçuklarla tanışmayı çok istedi.
Adamın düşüşü tam yedi ayın sonunda bitti. Ayağını yere bastığı an, etrafında toplanan kurtçuklara hikâyesini anlatmaya başladı.
Yasemin Çakır
* Amacım çocuk öyküsü yazmak değildi ama ortaya böyle bir şey çıktı. Değerlendirmeleri bu yönde yapabilirseniz sevinirim. Teşekkür ederim :)