Not: Hiç alanım olmadığı halde neden psikologluk yaptım ben de bilmiyorum. Psikoloji bilimi camiasından özür diliyorum :))
SEANS
- Ayşenur Hanım sizi bekliyor, buyurun.
- Merhaba Meryem Hanım, hoş geldiniz. Nasılsınız?
- Teşekkür ederim Ayşenur Hanım, iyiyim. Bugünün gelmesini dört gözle bekledim diyebilirim. Size anlatacağım çok şey birikti.
- Çok güzel, sizi dinliyorum o zaman.
- Bana geçen hafta bir hafta boyunca yaşadığım sorunları gözden geçirmemi ve haksız olduğumu düşündüğüm bir olayı not almamı söylemiştiniz. Öncelikle haksız olduğumu düşündüğüm bir olay olmadı, ben de yaşadığım bazı sorunları not aldım, sizinle bunları paylaşmak istiyorum.
İlk olarak okulda arkadaşımla yaşadığım sorunumu anlatmak istiyorum. Arkadaşımla birlikte yapmamız gereken bir proje ödevimiz vardı ve çarşamba günü ödev teslimi için son gündü. Ödevimizin büyük bir kısmını arkadaşımla birlikte tamamladık ve son kalan bölümü de aramızda bölüştürdük. Ben yapmam gereken araştırmaların büyük bir çoğunluğunu yaptım fakat salı günü kendimi biraz halsiz hissettiğim için yaptığım araştırmaları birleştirip arkadaşıma gönderemedim. Kendisine yaptığım kadarını gönderip projemizi düzenlemesini rica ettim. Bunun üzerine bu yaptığıma söylenip beni sorumsuz biri olmakla itham etti. Şimdi benim bu durumda özür dilemem gerekir miydi?
- Öncelikle ödevin size düşen kısmını tamamlamak sizin sorumluluğunuzda mıydı?
- Evet, ama dediğim gibi hastaydım ve bu anlayış gösterilebilecek bir durum değil mi?
- Anlıyorum sizi, salı günü hasta olmanız mazur görülebilecek bir durum, fakat ben şunu merak ediyorum. Ödevinizi son güne bırakmadan tamamlayamaz mıydınız?
- Hasta olacağımı bilseydim tamamlardım tabi ki ama bunu bilemediğim için hatalı olan ben miyim?
- Meryem Hanım, yaşadığınız bu olayı farklı yönlerden ele alarak birlikte anlamaya çalışıyoruz. Yaşanan olayda illaki bir hatalı bulmak zorunda değiliz.
- Ben de tam olarak bunu söylüyorum Ayşenur Hanım. Olayda bir hata yoksa özür dilememi gerektiren bir durum da yok demektir. Bence bu konuyu açıklığa kavuşturduğumuza göre yaşadığım ikinci olaydan da bahsetmek istiyorum.
Diğer bir sorunu ablamla yaşadım. Perşembe günü sabah arkadaşım aradı, canının çok sıkkın olduğunu söyleyip beni evine davet etti. Ben de ablamdan beni arabayla götürmesini istedim. Ablam çok yorgun olduğunu ve beni bırakamayacağını söyledi. Haklı olarak buna çok sinirlendim, çünkü ben onun isteklerini hiçbir zaman reddetmiyorum. Ona kırk yılda bir işim düşüyor ama o yorgunluğunu bahane ediyor. Sadece arabayla bırakmasını istedim, sanki taş taşı dedim. Bir de beni anlayışsız olmakla, bencil olmakla suçladı. Asıl onun yaptığı büyük bir anlayışsızlık.
- Ablanızın yorgun olmasını kabul edilebilir bir sebep olarak görüyor musunuz?
- Tabi ki görmüyorum. Zor bir şey değil ki istediğim.
- İsteğiniz gayet makul tabii ki, fakat planınızı yapmadan önce ablanızın müsait olup olmadığını sorsaydınız bu sorun belki de hiç yaşanmayabilirdi.
- Ayşenur Hanım, ablamdan bahsediyorum. İsterseniz ilgili makama arz ederim diye de dilekçe yazayım. Hatta randevu defterine bakıp bana öyle dönüş yapsın. Abla kardeş ilişkisinin biraz daha samimi olması gerekmez mi?
- Samimiyeti nasıl tanımlayacağımız önemli. Karşınızdaki kişinin geçerli bir mazeret sunarak sizin isteğinizi reddetmesini ilişkilerinizde samimiyetsizlik ölçütü olarak mı kabul ediyorsunuz?
- Evet, her kişi için değil ama ablam için samimiyetsizlik ölçüsü kabul ediyorum. Biraz nazım, niyazım geçmeli.
- Peki, ablanızın yorgunluğunu mazur görseydiniz, bu durumu ablanızın size nazının geçtiği şeklinde mi yorumlardınız?
- Ayşenur Hanım, olayları tarafsız olarak değerlendirdiğinizi düşünmüyorum. Yaşadıklarım karşısında beni haksız olarak kabul edip önyargılarınızla beni manipüle ediyorsunuz. Sorduğunuz soruları beni anlamak için değil, beni yargılamak için sorduğunuzu düşünüyorum.
- Ben sadece olayları farklı açılardan da değerlendirebilmenizi istiyorum. Yaşadığınız sorunlara karşınızdaki kişinin açısından bakabilmenizi istiyorum.
- Hayır, Ayşenur Hanım, siz başkalarının açısından bakmamı istemiyorsunuz. Sizin gözünüzde ben tamamen hatalıyım ve sorularınızla beni hatalı olduğumu kabul etmeye zorluyorsunuz. Benimle iyi bir iletişim kurabildiğinizi düşünmüyorum.
- Size böyle düşündürdüğüm için özür dilerim Meryem Hanım. İyi bir iletişim kuramadığımız için terapi seanslarımız sizin için faydalı olmayabilir.
- İyi bir iletişim kuramadığımız için değil Ayşenur Hanım, iyi bir iletişim kuramadığınız için olacak. Ben de terapi seansımızı burada sonlandırmak taraftarıyım. İyi günler dilerim.