Beynin Hükümranlığı

Büşra Baysal

https://docs.google.com/document/d/1aKNcrXQ_njE4_PBIn2Cg7P9vlIDURpicNg5SjHXLxnU/edit?usp=drivesdk

Beynin Hükümranlığı

"Dikkat dikkat! Beynin katları arasında sorun oluştu. Beynin katları arasında sorun oluştu. Katlar arası gidiş geliş engellendi. Sorun çözülene kadar bekleyiniz."

"Dikkat dikkat! Sorun çözüldü. Beyne zararlı kelime girişi yapıldığı için beyin kendini kilitledi. Lütfen bundan sonra tanjant ve benzeri kelimeleri beyninizden uzak tutunuz. Aksi hâlde beyniniz düşünmeye ve işlemlere kapanacaktır. Katlar arası gidiş geliş açıldı. Beyin işlevlerinizi kullanabilirsiniz."

Ohh! Birkaç dakika da olsa beynini kullanamamak ne kötüymüş. Tamam, adı lazım olmayan kelimeyle hiç işim olmaz. Kendisini ve bağlı olduğu bilimi hiç sevmem. Ama beynimin bunlara bu kadar tepki göstermesine şaşırmadım desem yalan olur. Bu bilimle ilişkimi keseli çok oldu. Diyeceksiniz ki bunca zaman sonra niye bu bilimle meşgul oldun. Anlatayım. Darülacezede hasta bakıcı olarak çalışıyorum. Birkaç ay önce yeni biri katıldı hasta sakinleri arasına. Altmış yaşlarında bir adam. Hanımı birkaç sene önce vefat etmiş. Çocukları da yokmuş. Bu bey amca matematik profesörüymüş.

"Dikkat dikkat! Zararlı kelime kullandınız. Bu duruma devam ederseniz beyniniz tekrar kilitlenecektir."

Tamam tamam daha fazla kullanmayacağım. Bey amca işini pek bir severmiş. Ders anlatırken kendinden geçer âdeta kanatlanıp uçarmış. Günün birinde bey amcanın emeklilik yaşı gelmiş. Emekli olmamak için elinden geleni yapsa da başarılı olamamış. Bu malum bilimle kendisi hemhâl olsa bile başkalarına bu bilimi anlatamadığı için bey amca çok kötü olmuş. Bunun üzerine hanımını da kaybedince hafiften akli melekelerini yitirmiş. Bakacak kimsesi olmayınca komşuları tarafından darülacezeye getirilmiş. Buraya getirildiğinden beri her yere o çok sevdiği bilime ait şeyleri yazar. Diğer darülaceze sakinleri de etrafına toplanıp şaşkınlıkla onu seyreder. Bu bilimden anlayanlar, bey amcaya hayran kalır. Anlamayanlar, benim gibi donar kalır.

Benim o kelimeyi düşünmem bu olayla başladı. Bey amca öyle kendinden geçercesine problem çözüyordu ki. İnsan kurt gibi acıkmışken yiyecek bir şey görür, istemsizce salyası akar ya. İşte bey amca problem çözünce de aynı böyle oluyorum.

"Dikkat dikkat! Beyniniz işlevlere kapandı."

"Dikkat dikkat! Beyniniz kullanıma açıldı. Aynı hatayı tekrar yapmanız sonucunda beynin kendini kilitleme süresi uzayacaktır."

Zararlı kelimene de sana da! Bir şey anlattırmadın. Sanırsın kalkeri parçaladık.

"Atom mu demek istediniz? Atom zararlı kelimeler arasında bulunmamaktadır. Atom kelimesi yerine kalker kelimesini kullanmanıza gerek yok."

Lütuf buyurdunuz.

**********

Bir gün, yine bey amcanın malum bilimle ilgili nümayişine tanık oldum. Bu sefer yalnızca darülaceze sakinlerine anlatmıyordu. Güvenliklerin elinden kaçmış. Meydana bir yazı tahtası koymuş, tahtaya bir şeyler yazıp çiziyordu. Bir ara, onu izleyen mahşeri kalabalıktan bir genci yanına çağırdı. Önce uzun uzadıya ona bir şeyler anlattı sonra kalemi ona verdi. O da bir şeyler yazıp çizdi. Bey amcadaki efsun ona geçmişti sanki. Gencin gözlerinde mühim bir şey yapmanın zevkiyle oluşan parıltılar peyda oldu. Gencin bu hâlini görenler birer ikişer bey amcanın yanına geldiler. Aynı işlemden onlar da geçti aynı efsuna onlar da bulandı. Biz bey amcayı bulmuştuk ama nümayişini bozmaya yeltenmedik. O anlatmayı bitirince onu da alıp darülacezeye geri döndük. Bey amca epey yorulmuştu ama yüzündeki huzur görülmeyecek gibi değildi. O gün yatağına yatar yatmaz huzurla uyudu. Ben de o gece boyunca meydanda olanları düşündüm. Bey amcayı bu kadar heyecanlandıran, Mecnun' a çeviren, su üzerinde yürüten, göklerde uçuran, bulutlarda gezdiren şey ne diye. Ben de böyle kendimden geçmek istiyordum. Onun hakkında araştırma yaptım. Araştırdıkça merakım arttı. Merakım arttıkça daha çok şey öğrendim. Beynim çoğu kez kendini kapatarak öğrenmemi engellemeye çalıştı. Kendini kilitleme süresi uzadıkça uzadı. O gece bölük pörçük bir şekilde öğrendiklerim beni cezbetti. Aynı zamanda bana pahalıya patladı. Birkaç gündür beynim kilitliydi.

Beyin işlevlerim yerine gelir gelmez bey amcanın yanına gidiyorum bana bildiği her şeyi anlatması için. Bey amca dünden razı. Tahtaya bir şeyler yazıp saatlerce anlatıyor. Ben artık tanjanta ve matematiğe dair birçok şeyi anlıyorum. Bir yandan da beynimin hâlâ neden kilitlenmediğine şaşırıyorum. Vazgeçmiş olacak beni bu kadar istekli gördükten sonra. Saatlerin yerini günler, haftalar alıyor. Bey amca anlattıkça ben de Mecnun'a dönüyorum. Kafamda sayılar, formüller, üçgenler, yuvarlaklar uçuşuyor. Dinledikçe özümsüyorum. Birkaç ay içinde bambaşka biri oluyorum. Matematik artık benim için her şey. Hayat bile çözülmesi gereken bir formül gibi gözüküyor bana. Beynimi alt ettim, bir daha kilitlenmeyecek diye seviniyorum. Öğrenmek yetmiyor sokak sokak dolaşıp öğrendiklerimi anlatıyorum. Ben efsunun ta kendisiyim artık.

Dikkat dikkat! Zararlı olanlardan vazgeçmeniz beklenmiştir. Ancak zararlı kelimeleri düşünmekle kalmayıp zararlı olanı özünüze aldığınız için beyninizin işlevleri sonsuza kadar kapanmıştır. Bundan sonra hiçbir şekilde beynin katları arasında gidiş geliş olmayacaktır. Beyniniz tamamıyla ölmüştür.