Kendini Seyrederken Seyreden/2

Derya Kuru

https://docs.google.com/document/d/1nCk7Nob3OI1FlrZNnf4OH2e6tb66tmChGygxiR4mXv0/edit?usp=sharing

( Yüzde yirmisi eksiltildi.)

Derya Kuru

Kendini Seyrederken Seyreden

Dinmiyordu. Yağıyorsa bir durak vardı. Durak varsa bir bekleyen. Beklenen varsa, mutlaka yağardı. Öyle ki durduk yere yağmazdı. Durduk yere yağdığı görülmemiştir.

- Senin burada ne işin var?

- Benim burada bir işim yok.

- O zaman burada ne işin var?

- Burada bir işim, yok.

Geçmiyordu.

Bu bir şeyi değiştirmezdi elbette ama kalbin titreşimini de değiştiremezdi. Kendi kendime güldüm. Hikayenin gerçek karakterleri de gülmüş olabilirdi. Figüran, gerçek karakterden güzel güldü diye bu sahneden çıkarılamazdı. Gerçekler bölüm boyunca çok oynamış, epeyce oynamış, kız otobüsten inmiş, adam beklemiş, kız otobüsten inmiş adam beklemişti ki biri otobüsten inmekten diğeri de beklemekten, çok basit bir sahneyi tekrar tekrar oynamaktan yorulmuştular, bir nefes almak için oturmuştular, bir nefes kadar yaşayacaklardı ki figüran o soruyu sormasaydı.

Kes.

Kısacık bir ara, sorulan soru, uzun bölümler... Yaşamasına, epeyce düşünerek yaşamasına, düşünerek yürümesine, düşünerek çalışmasına, çoğu zaman susmasına, durmadan düşündüğünden de kısa kısa uyumasına, genel itibarıyla uyumamasına, uyur gibi olmasına, yorgunluktan uyuduğunda bir düşe, bir gülüşe, bir gül dalına, rutubet kokusuna, kokuyla aramasına, sebep oluyordu.

Bekleyiş.

Bitmiyordu.