Bir akşamüstü. Ayşe teyze mutfağa gitti. Bir sürahiye su doldurdu. Sonra küçük bahçesindeki çiçekleri sulamak için kapıya doğru gitti. Kapıyı açar açmaz kediler geldi önüne. Çok severdi kedileri, kediler de onu severdi. Onlara vurmamaya, kuyruklarına basmamaya çalışarak "Durun kuzularım size değil bu sefer sıra çiçeklerimde." diyerek bahçeye girdi.(Ahmet Altun)
Mavi ortancaların yanına vardı, dizleri üstüne oturdu. İç geçirerek taçlarını okşadı çiçeklerin. Sürahiden paylarına düşeni topraklarına döktü ve ayağa kalktı. Erik ağacına doğru yürüdü. Akşam güneşi ağacın yeşil yaprakları arasından yüzüne vuruyordu. Elini gövdesinde gezdirdi eriğin, gözlerini yumdu, hasbihale durdular ağaçla. Birkaç dakika, birkaç saat, birkaç yıl akıverdi öyle. Ceviz ağacındaki karga son verdi muhabbetlerine. Kocaman bir: "GAAAAK," duydu. Ardından iki ceviz yere düştü. Elini çekti ağaçtan. Gözlerini açtı, zaman bir 'gak' sesiyle akmıştı, koca yirmi yıl devrilmiş, hayalinde canlanan fidan büyümüş, koca ağaç olmuştu. Ayşe teyze uyanmıştı geçmişinden. Gözleriyle veda etti erik ağacına, geçip cevizin dibindeki masaya oturdu. Bugündeydi, masanın karşısı boştu.
Plastik sürahiye baktı uzun süre, dibinde oturduğu ceviz ağacını düşündü, yıllar önce yeni gelinken Mehmet'le dikmişlerdi onu. Can suyunu verişini hatırladı. Mehmet'i hatırladı, sarı buğday tarlasında elinde tırpanıyla. Sonra taze biçilmiş ot kokusu geldi burnuna, esen yel yazmasını havalandırdı. Hâlâ sürahiye bakıyordu, oğlu Mustafa elinde sürahiyle koşuyordu. Yaşlılık, hatıraların oynadığı bir perde gibiydi onun üzerinde. Sahneler, en çok da Mehmet'li sahneler birbiri ardına oynuyordu gözlerinde.
Bahçe kapısı açıldı. Gelen Mehmet'ti. "Ayşe Hanım akşam oldu nabıyon burda," dedi. Ayşe Mehmet'e baktı. Mehmet'in saçları alnına düşmüştü, terliydi, elinde tuttuğu kürek ve çizmeleri çamurluydu. Ama Ayşe hâlâ adamın yüzüne bakıyordu, bir insan hiç mi değişmezdi? Mehmet: "Tarlaya suyu koştum, iki saate hatırlat döndermeye gidecem," dedi. "Tamam," diye cevap verdi Ayşe. Tamam ama bir insan hiç mi değişmezdi?
"Gel de yanıma otur Mehmet Bey," dedi kadın.
"Hanım bu tembellik de neyin nesi? Anlamadım ama eh peki madem."
Adam masaya oturunca sağındaki ağacı göstererek "Eriği aşladığımız günü hatırlıyon mu?" diye sordu Ayşe teyze.
"Hatırlıyom tabi."
"Ya cevizi?"
"Hatırlıyom."
"Kirazı?"
"Hepsini hatırlıyom hanım, heç unutur muyum?"
"Çok büyüdüler değil mi?"
"He ya…"
"Çocuklar da çok büyüdü."
"Biliyom."
"Mustafa'nın iki çocuğu var. Oğlanun adını ben koydum."
"Maşallah aslanıma, pek akıllı bir şey."
"Mehmet Bey…"
"Söyle hanım."
"Kargalar cevizin başını bırakmıyor, ne etcez?"
"Bırak hanım, nasiplensin hayvanlar."
"GAAAK."
"Ceviz neyse de, heç huzur vermiyolar. Bak yine başladılar gaklamaya. Duymuyon mu Mehmet Bey? Mehmeet?"
Mehmet'in bakışları donuklaşmaya başladı. Ayşe teyze elini adamın eline götürdü. Masanın soğukluğunu hissetti. Parmaklarını yüzüne götürdü, havada asılı kaldı okşaması. Bahçe kapısı açıldı, Ayşe teyze irkildi. Kapıya baktı, gelen Mehmet'ti. Gülümsedi kadın, o da gülümseyerek: "Akşam oldu babaanne," dedi.
Sonra heyecanlı heyecanlı yanına koştu Ayşe teyzenin, dizlerine oturdu.
"Hadi gel, babam yine eski albümleri çıkardı, dedemin fotoğraflarına bakıyoruz."
"İyi etmiş Mehmet'im."
"Babaanneee…"
"He kuzum."
"Ben dedeme çok mu benziyorum?"
"Çok benziyorsun kuzum." Dedi ve yanaklarını okşadı çocuğun. Sonra saçlarına bir öpücük kondurdu.
Elif Ezgi BEKTAŞ
Elif Ezgi Hanım Merhabalar,
Öykünüzü sevdim. Ben arkadaşlara katılmıyorum. Bence daha fazla detaya gerek yok. Yeteri kadar detaylı. Öyküde anlatılmak istenen gayet net sergilenmiş. Bir geçiş anı bir perde açıp kapaması kadar kısa bir an. Bu tercih edilerek anlatılmış ve bence gayet güzel. Ama detay değil de derinlik bu kısa anlar için biraz daha oyulabilir. Tercih elbetteki yazarın. Emeğinize sağlık :)
Merhabalar Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Evet biraz daha derinlik katılabilirdi, çok sağ olun :)
ikinci gitti yerine, ''yöneldi'' kelimesini öneririm.
:)) pardon bu kısım size ait değildi.
bu ifadeyi çok sevdim
bu kısmı da çok sevdim :)
bence de çok güzel :)
burası beni Toprak Ana'ya alıp götürdü.
Beni başka bir yere götürmüştü ama Toprak Ana daha uygun oldu :)
Üst paragrafta Ayşe, sonra kadın sonra da Ayşe Teyze demeniz biraz akışı bozdu gibi geldi bana. :)
Doğrudur. Ben o kısma dikkat etmedim sanırım
:) burada durduk yere söylenen anlamsız cümle çok kıymetli.
Evet bence de öyleydi :))
bu iki kelime olmasa daha iyi olur bence
Belki de bilemedim
Merhaba Elif Ezgi hanım, aslında çok acı bir durumu göze sokmadan ama duygusallığını da hissettirerek vermişsiniz. Çok beğendim. Belki birkaç anıyı daha hatırlasa karakteri daha çok tanıyabilirdik, bu güzel olurdu. Kaleminize sağlık :)
Merhabalar Hacer Hanım :) Belki de daha iyi tanımalıydık bilemiyorum, bu seferlik böyle oldu. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Beğendiyseniz ne mutlu bana. :)
merhabalar. Sıcak bir hikaye olmuş. beğendim. Diliniz akıcı. uzatılması konusunda ben de katılıyorum diğer arkadaşlara. daha fazla ayrıntıya girilebilir. Emeğinize kaleminize sağlık :))
Merhabalar, asıl ben teşekkür ederim başlangıç için. Evet elbette daha çok detay hak ediyor, bu seferlik böyle oldu, tekrar sağ olun :)
Merhaba Elif Ezgi Hanım. Görevin altından başarıyla kalkmışsınız bence. Akıcı ve samimi bir havası vardı öykünüzün. Hüznü hissettirmişsiniz. Biraz uzasaydı daha da keyifli okunurdu. Ellerinize, emeğinize sağlık. :)
Merhabalar, katkılarınız için çok teşekkür ederim. :) Hak veriyorum biraz fazla kısa oldu. Çok sağ olun :)
merhaba Elif Ezgi :)) çok güzel. bence hikayenin kısalığı ve geçişlerin bir anıya dalmak ve o anıdan sıyrılmak kadar hızlı. okurken hissettim geçişleri. kurgu çok naif, samimi ve kopmuyor. eline sağlık:))
Merhabalar Feyza Nur :)) Beğendiysen ne mutlu bana :) teşekkür ederim yorumun için :)
Merhabalar. Görevi başarıyla tamamlamışsınız. Çok akıcı ve tadında bir hikayeydi. Kısaydı evet ama uzatılması gerekli mi emin olamadım. Sanki böyle iyi gibi. Kaleminize sağlık. :)
Merhabalar, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Bu seferlik biraz kısa oldu öykü, beğendiğiniz kısımlar varda ne mutlu bana. Sağ olun :)
Merhaba, Elif Hanım, keyifli bir öykü. Fakat biraz daha uzun ve detaylandırılması gerekiyor galiba. Çünkü final çok hızlı ve öykü de çok kısa gibi geldi bana. Onun dışında akıcı bir üslubunuz var :) Ellerinize sağlık:)
Merhabalar, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet biraz kısa bir öyküydü, bu seferlik de böyle old tekrar çok teşekkürler. :)