Özgür Hayat

Zeynep İnceoğlu

KELİMELER: SALINCAK , MADEN , İLTİFAT

ÖZGÜR HAYAT

ZEYNEP İNCEOĞLU

Fakir bir köyde bir kraliçe yaşarmış. Fakat bu kraliçe çok zalimmiş. Söylediği yapılmazsa çocuklarını ailelerinin ellerinden alırmış. Bu kraliçe her yıl köyden işçi seçer madenci olarak çalıştırırmış. Bunun karşılığında bir çuval bulgur verirmiş. Anlayacağınız insanlar canını dişlerine katarak bir çuval pirinç için ailelerinden ayrı düşerlermiş. Bunlardan biri de sevilmeyen bir adamın babasıymış. Bu adam kraliçe yüzünden ölen babasının ve diğer bütün insanların intikamını alacakmış. Bir gün yine işçi seçmeye gelen kraliçe bu adamı seçmiş. İşte bu azimli adamın ismi Ömer imiş. Ömer’in 1 kız çocuğu varmış. Ve Ömer’in ondan başka kimsesi yokmuş. Çalışmaya saat 6’da kalkarlarmış. Yine sıradan bir günde kalkıp çalışmaya başlamış, o sırada kraliçenin adamlarını görmüş. Sanki görülmemek istiyorlarmış. Ömer kraliçenin adamlarının bir iş çevirip çevirmediklerinden emin olmak için arkalarından gitmiş, adamlar bir fabrikanın önünde durmuşlar. Pirinç aracındaki pirinçleri alıp yerine sahte pirinç doldurmuşlar. Kraliçenin adamları dönünce pirinç çuvallarına bakmış.Tadına bakınca sahte olduğunu anlamış. İlk aklına gidip kraliçeyle hesaplaşmak gelmiş.Ama kraliçenin çok adamı varmış. Akşam eve gidince kızı Melek’e olanları anlatmış. Melek 10 yaşında ve çok zeki bir kızmış. Melek babasına düşüncesini anlatmış. Bunun karşılığına ondan bir salıncak istemiş. Ömer bu düşünceyi denemeye değecek olduğunu düşünmüş. Akşam olunca herkes uyumuş. Sabah saat 6‘da uyanmış. Ömer gerçek buğdayları götürdükleri yere gitmiş. Kapının önünde iki adam varmış. İlk iş onları oyalamakmış. Bu yüzden bir madencide çalışırken tanıştığı biri ile söze girmişler. Adam eğer yalan söylüyorsan bütün buğdaylar benim olur. Eğer yalan söylemiyorsan hepsi senin olur. Ömer kabul etmiş. Adam sahte buğdayları çalıyormuş gibi yapmış. Kraliçenin adamları onu kovalarken Ömer hızlıca kapıyı açmış. O sırada melek bütün köyü ve çalışanları çağırmıştır. Herkes Pirinçleri alıp Ömer’e iltifatlar edip giderler. Ömer ise geriye kalan 3 çuvalı alır. Melek babasını görünce koşup sarılır. Ömer de sözünü tutup Melek’e salıncak yapar. O günden sonra kimse kraliçeye inanmaz. Kraliçe zalimliğinden vazgeçer herkesten özür diler. Artık herkes özgür yaşar.