YENİDEN YAZZZ AHMET ABİNİN YORUMUNA GÖRE YAZABİLİRSİN
Sevgili Dünya
Ben bu mektubu yazarken sen çok uzaklarda olacaksın biliyorum. Hatta bu mektubu okumayacaksın onu da biliyorum. Ama olsun. Ben yine de yazıp boncukların yanına koyacağım. Belki duygularım bir şekilde ulaşır sana. Ve belki yeniden dönersin bize.
Olimpos Dağı’ında yürüyüş yapıyordum. Birden ayağım bir taşa takıldı. Sinirlendim ve taşa tekme attım. Sinirim geçmedi. alıp taşı fırlattım. Ve ne olduysa ondan sonra oldu. Taşın altından bir ayna ve bir kese çıktı. kesenin içinde rengarenk boncuklar vardı. Kesenin ağzını açar açmaz boncuklar aynanın içine girdi. Ve seni gördüm:
O gece ağlayarak Mars’a yaklaştın. Ve başladın anlatmaya “Mars görüyor musun halimi. artık aynaya bakamaz oldum. Beni bu hale getiren insanlara bir kere bile sesimi çıkarmadım. Onlarsa ayakları taşa takılsa bana küfrettiler. Ben artık çok yoruldum. Sen bu evrende bana en çok benzyensin. Kardeşimsin. Yükümü hafifletmem için bana yardım eder misin” dedin. Mars “Haklısın Dünya kardeş. Çok haklısın. Sen ki alemin en güzel gezegeniydin. Mahvettiler seni. Senin için elimden geleni yaparım” dedi. Sen “Emanete sahip çıkmayı bilmeyen bu nankör insanları sana bırakmak istiyorum. Sadece hayvanları, çocukları, denizlerimi, ormanlarımı ve tüm güzelliklerimi alıp terketmek istiyorum onları” dedin. Mars kabul ettikten sonra ona doğru hafifçe eğildin ve insanları tepe taklak Mars’a boşalttın.Sonra bu aynayı ve keseyi de ona verdin “Bunları sakla. bir gün gerçekten pişman olan, benim kıymetimi anlayan birisi olursa ona ver bunları. Belki onun için bir dönüş yaparım. Bu dönüş nasıl bir dönüş olur bilmiyorum. Ama onlar için üzülüyorum. O yüzden eğer pişman olurlarsa dönebilirim.” dedin. Bu sahneden sonra boncuklar aynadan çıkmaya başladı ve sonrasını göremedim.
Biz bu terk edilişi hak ettik öyle değil mi? Kıymetini bilemedik. Ellerimizle mahvettik seni ve sendeki hayatımızı. Sonra da suçu sana yükledik “Adaletin bu mu dünya?... Batsın bu dünya, bitsin bu dünya…” dedik. Sığamadık. Hep küçük geldin biz insanlara. Bilemedik yetinmeyi… Sahip olmak istedik sana, emanet olduğunu unutarak. Kan gölüne çevirdik dünyamızı. Birbirimizi öldürdüğümüz yetmedi sana dadandık. Nazlı yarinin saçlarını kestikten sonra başını demir tarakla tarayan zalim bir aşık gibi ağaçlarını kestik, yerine beton yığınları dikerek. Sularını pislettik, çiçeklerini soldurduk. Sonunda dayanamayıp bıraktın sen de bizi, kıymeti bilinmeyen her şey ve herkes gibi. Oysa cennetin aynasıydın, görmeyi bilseydik şayet…
Neyse Dünya anladın işte pişmanlık diz boyu. Perişan olduk sen gittikten sonra. Ansızın Mars’ta bulduk kendimizi. Bulunduğum bölgede her milletten insan var neredeyse. Türk hariç. Hiçbirinin dilini bilmiyorum. Yapayalnızım. Kimseyi arayacak takatim de yok. Zaten Dünya’sını kaybetmiş bir insan neyi bulabilir ki. “Dünya’da rahat yok” derdik Mars’ta hiç yokmuş. Burada toprak verimli değil. Oysa sende sadık yarimizdi kara toprak. Deniz yok. Meltem yok. Çiçekler yok. Hayvanlar yok. Masum yüzlü güzel çocuklar da yok.
NOT: Covidli bir halde yazmaya çalıştığım bu kötü öyküyü sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim:)
Emine Ecran Çeliksu
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.
Öncelikle çok geçmiş olsun. Tez zamanda şifanızı verir Allah inşallah. Metniniz öykü gibi değildi. Hayli kısaydı. Kelimeler de iyi kotarılmamıştı. Daha iyilerini yazdığınızı biliyorum. Bu haftalık böyle olsun. Kaleminize sağlık.