Yarım Kalan

Esmanur Satıcı

Kahvaltısını yaptıktan sonra annesiyle kahve içmek en büyük zevkiydi. Bugün kahvesini bir başına içmişti,kahvaltısını da bir başına yapmıştı.Gece astım atakları tutan annesi ancak sabah namazından sonra uyuyabilmişti çünkü bunu namaza uyandığında öğrenmişti. Sessizce kahvaltı yapıp sessizce kahvesini içip sessizce çıktı evden.

Atölyeye yürüyerek gitmek istedi , “Sakin ve nazlı bir hava var.” Dedi içinden,arabayla on dakikada gideceği yolu yürüyerek bir saatte gitmek daha cazip geldi ,yürüyerek gidecekti,yolu koklayarak, ağaçlara dokunarak ,polenleri içine çekerek ,çiçeklerin tadına bakarak ,dünyayı yiyerek gidecekti atölyeye, bunu düşünürken güldü kendine. “Alemsin Ali “ dedi,”Alem olmayı seviyorum .” dedi içinden ,tekrar güldü kendine alemi ve kendini düşünerek .”Alem de beni sever mi?” dedi. Aman Ali dedi kendine ,alemden bize ne? Derken yol bitti.Yol atölyesine bitti,kapı atölyeye açıldı,Ali içeri girdi,dünya kenara çekildi,Ali atölyedeydi,alem dışarıda,bir Ali vardı atölyede bir de dışarıda dünya.Dünyayı atölyeye almak yasaktı ,dünyanın atölyeye girmesi yasaktı,dünya büyüktü,atölye küçük ,dünya atölyeyi yutardı ,eğer Ali izin verse,Ali izin vermezdi.Atölye sağlamdı hem dünya zayıf,atölye korunaklı dünya çürük,atölyede tahtalar vardı dünyada şeyler vardı,şeyler sayılamayacak kadar çok şeyler ,sayılamayacak kadar çok olduğu için saymadı.Atölyede hediyeler vardı,hayaller,renkler ,kitaplar için kitaplıklar,çocuklar için oyuncaklar, evlere sehpalar,sedirler vardı.

Bugün oyuncak günüydü atölyede. Önce fili çizdi tahtaya Bir ,iki,üç,dört,beş,onbeş fil çizdi yan yana.Siz dedi fillere ,şimdi yan yana ne yapıyorsunuz . Siyasetten mi konuşuyorsunuz,ekonomiden mi,sağlıktan mı,dinden mi?Halay mı çekiyorsunuz yoksa ? Sordu mu ?Hayır sormadı,bu atölyede ndünya yasaktı. Tahtaya çizdiği bu filler masumdu . Filleri kesti tahtadan,fillerden bir ordu kurdu,orduyu dünyaya salacaktı,eskiden duyduğu bir hikaye vardı.Bir adam kötü bir adam,fillerden bir ordu kurmuştu,kötü adamın karşısına çıkamamıştı iyi adamlar,orduları yoktu filleri yoktu,korkuları vardı iyi adamların.Kötü adam o kadar kötüydü ki Tanrıyı kızdırmıştı,iyi adamlar o kadar acizdi ki Tanrı onlara merhamet etmiş,acımıştı.Ne mi olmuştu? Tanrı kuşlarını göndermiş kötü adamın ordusuna.Tanrının kuşları gülünç mü evet gülünç çünkü Tanrı kötü adamla alay ediyordu,minicik aklını kullanması için minicik kuşlar göndermişti ordusuna.Fillere taşlar attı kuşlar hayır fillere değil ,orduya attı taşı kuşlar,kötü adama ve ordusuna ,orduda filler yok muydu evet vardı,taşlar fillere değil miydi o zaman,hayır taşlar iyilerin yüreklerindeki korkuyaydı.Filler kuşları selamladı sadece,kuşlar filleri selamladı sadece,filler seve seve ezildi o gün ,öyle ezildiki filler öyle sevdiler ki ezilmeyi Tanrının emriyle yenmiş yapraklar gibiydiler .Gördün mü kuşiları ve fil ordusunu dedi görenler görmeyenlere ,dilden dile anlattılar,kötülerin yüreğine korku salmak için iyilerin korkusunu öldürmek için gelen gök ordusunu gördün mü dediler.

Filler masumdau Tanrının buyruğuyla yazılmışlardı bu hikaye,tanrının sözüyle çizilmişlerdi bu tahtaya,tanrının adıyla kesileceklerdi tahtadan.

Tek tek ,çizgilerin üzerinden geçerek,kavisler çizerek,sağa sola dönerek kesti filleri.Yorulmuştu. Filler masumdu iyilerin bazısı korkak. Saatine bakti çay vakti gelmişti.Çay suyunu ocağa koydu.Atölyenin arka bahçesine geçti,gizli cennetine.Dünydadan gizlediği atölyesinin şehirden metrodan avmden trafikten korna sesinden egzos kokusundan gizlenen bir bahçesi vardı.Bahçede iki çınar ağacı, geçen bahar ektiği güller, duvarla yükselmiş yasemin ve iki çınar arasına kurduğu hamak vardı.

Hamağa uzandı,çay sıuyu kaynayana kadar uzanayım demişti.

Gece Zeliha hanım astım krizi tutunca komşuları yardımıyla apar topar acile gitmişti.Ali atölyeden dönmemişti üstelik annesini bu saatlere kadar yalnız bırakmazdı, bir işi çıkacak olsa haber verirdi ancak kırk yıldır tek işi atölyeydi. Zeliha Hanım hastanede oksijen solurken ,komşusu da Ali’ye haber verme Ali’yi bulma telaşındaydı.

Nereden bileceklerdi gece vakti ,annen hastanede astım krizi tutmuş fenalaşmış demek için aradıkları Aliyi , küçük atölyesinin küçük bahçesinde hamakta cansız bulacaklarını.Zeliha hanıma Ali vefat etmiş haberini vermek zorunda kalacaklarını? Nereden bileceklerdi ki?

Atölyeye, içindeki her şeyin üzerine ve fillere kilit vurulmuştu.