Hayal Mi Gerçek Mi

Edanur Daşdemir

Caddede aceleci adımlarla işine doğru yol alıyordu .Uyanabilmiş miydi , emin değildi .Şaşkınca elinde tuttuğu muza baktı . Elindeki muzdan bile emin olamadı .Muzun elinde oluşuna çok önemli sebepler aradı .Geç kalmamak için acele ediyor , elindeki muzun alakasını çözmeye çalışıyordu. Birdenbire insanların muzun neden çok önemli olduğunu bilmediklerini düşündü . Bu düşüncelerle kafayı sıyırdığını anlamışken köşe başında Ethal Hala ile karşılaştı . Onu görmeyeli 20 yıl geçmesine rağmen çok garip bir şekilde hala aynıydı.

Tedirgince” Merhaba Ethal hala, yirmi yıldır görmedim seni nerelerdeydin?” dedim.

Ben onu gördüğüme çok şaşırmıştım lakin o hiç de şaşırmışa benzemiyordu .

Büyük bir dikkatle “ Demek elindeki muza güveniyorsun.” dedi. Anlam veremiyor ve gerçekten bugün muzun neden çok önemli olduğunu bilmek istiyordum … Ethel Hala işime kadar benimle yürümeyi teklif etti .Yavaş hatta çok yavaştı , bu büyük bir sorundu çünkü ben geç kalıyordum . Biz sokağın köşesinden dönünce önümüzde devasa bir fil belirdi . Ethal hala “ Siz nerede yaşıyorsunuz böyle Manchester mı, yolları garip filler tıkıyor.” dedi. Çok garip ki ben fili gördüğüme hiç şaşırmamıştım . Hayır , sanırım ben artık düşünemiyordum … Ardından sokak başka bir fil ile tıkandı . Hem geç kalmamak için acele etmeli hem de Ethal Halayı bu sabah görmemiş olmayı isterdim . Bana dönüp ahlaksızca “ Kaygılıyım, hemen muzu bana ver.”dedi . Titreyerek uyandım .

Rahat bir nefes aldım . Şükürler olsun düşündüklerim olmadı . Çok garip bir rüyaydı . Merak ediyorum da rüyamdaki muz , filler, Ethal Hala ne alaka .. Radyo açıktı , sesi de yüksekti .Otomatik radyoda saat yediydi . Yine de saate bakma gereği duydum .Yediyi on geçiyordu . Hemen kalkmam gerek diye düşündüm .Duşa girdiğimde radyoda bir haber vardı .Çok iyi duyamıyorum .Ama haber yerel sirkten kaçmış fil hakkındaydı . İnanılmaz ve garip bir tesadüftü . Ama haberin ben uyurken radyoda verildiğini düşündüm .Bu yüzden rüyamda fil görmüştüm . İşe gitmek için hemen giyindim ama önce bir kahve almalıydım kendime .Bir film şirketinde çalışıyordum . Filmler için uzun süredir fikir düşünüyordum . Önce senaryoyu yazıp ardından filmi çekmeliydik . Manchester ‘da bir filin hikayesini yazmayı düşündüm .

Mutfak masasında bir not buldum . Karım “ İşten dönüşte muz almayı unutma “ demiş . İyi ki notu yazmış çünkü tamamen unutabilirdim bunu ben . O çılgın bir diyetteydi ve çok muz yiyordu .Çalıştığım için dönüşte inşallah hatırlarım diye düşündüm . Hemen evden çıktım ve yürümeye başladım . Telefon çalıyordu , arayan annemdi .

“Merhaba anne neden aramıştın?” dedim .

“Üzücü bir haberim var . Ethal Halayı hatırlıyor musun ?”

“Biraz hatırlıyorum . Yirmi yıldır görmedim “ dedim .

“Çok yaşlandı .Korkuyorum gece ansızın ölecek diye .Ayrıca çok hasta .Doktorlar birkaç hafta içinde öleceğinden bahsediyor “

Üzücü , dedim . Aklım rüyadaydı .

Ben oradayım , Orada mı ? –Orası neresi?- Sokakta yürüyorum . İşe geç kalıyorum .Ve düşünmeye başladım . Ethel Hala , muz, filler . Rüyamın aynısını yaşadığımı fark edip silkiniyorum . Bunun hakkında daha fazla düşünmeye başlıyorum . Daha yavaş yürüdüğümü fark ediyorum .Ve sıcak yapışkan şekerlemeler görünce irkiliyorum . Vıcık vıcık ayakkabıma yapışıyor . Yavaş ilerlemeye çalıştıkça daha hızlı ilerliyorum .Saate bakıyorum , saat tersine gidiyor . İyi düşünmeye çalıştıkça kötüleşiyorum . Saat tersine gidiyor, bu iyi bir şey . Geç kalmıyorum .Erken daha çok erken .İşe geç kalmıyorum .-deliriyorum- Saat erken –düşünemiyorum- Geç kalmıyorum –nefes alamıyorum- sonra uyanıyorum dehşetle . Tekrar uyanıyorum garipliğe…

Fazlasıyla garip . KOrkutucu derecede garip .Emin olmak için kalkıp çimdikliyorum kendimi .

“Ah!” çok kötü çimdikledim .Demek ki uyanığım . Hava aydınlık , erken . Geç kalmıyorum , rahatım. Radyonun alarmı daha çalmamış .Saate bakıyorum altı buçuk .Karım evde galiba tıkırtılar geliyor .

“Yeterince muzun var mı ? “ diye sordum ona . Bana deli gibi bakıyor .

“Ne demek istiyorsun ?” diye soruyor .

“ Hiçbir şey, sadece diyetin için çok muz gerektiğini düşünüyorum “

“Ne demek hiçbir şey yok!”diyor .”Sence benim diyete mi ihtiyacım var? Ben şişman mıyım? (hıçkırık)”

“Hayır tatlım hiç ihtiyacın yok.” . Konuyu değiştirmeye çabalıyorum .” Fil hakkında haberleri duydun mu ?”

“ Fil derken ?”

“Duymadın mı ? Fil , sirk .. Manchester ..”

“Fil yok , Manchester yok ,sirk yok . İyi değilsin tatlım .Stres yaptın galiba muzdarip gözüküyorsun Çok çalışıyorsun yeni film için .Bugün ev sakin , sadece dinlen .”

“Haklısın , dinleneceğim .Ama önce telefonla annemi aramalıyım .”

“Neden? Daha erken saat altı buçuk. “

“Önemli bir şey yok , merak etme”

“İşe gidiyorum ben . Görüşelim sonra bugün sakince dinlen .”

“Tamam.”

Annemi aramalıyım .

“Anne”

“Canım , bu kadar erken ne oldu ?”

“Ethel Hala ‘yı hatırlıyor musun ?”

“Tabii. Yaklaşık yirmi yıl önce vefat etmişti”

“Nasıl?”

“Bir fikrim yok. Yirmi yıl önce öldü . Ne bu endişe Ethal Hala için ?”

“Hiçbir şey yok anne . Hoş adam ölmüş “

Çay içmek istiyorum . Ya da yatağa dönmeliyim. Belki de karım haklı. Rahat sakin bir gün olmalı bugün . Patronu aramalıyım.

“Bugün çok iyi bir gün değil benim için.Projemiz yeni olduğu için stres yaptım çok .”

“Yazık , bugün gelmeliydin . Yeni bir fikir buldum, heyecanlıyım . Bu hakkı sana saklamalıydım ama aksiyon damarlarımda akıyor . Harika bir fikir . Dinle şimdi beni . Büyükşehir fil sirkinden filler kaçıyor . Radyoaktif muzlar delirmiş her yerde . Yapışkan şeker bütün şehri kurtarıyor .”

“Anlamıyorum ben –galiba yine deliriyorum-. Peki Ethel Hala?”

“O yirmi yıl önce ölmedi mi ?“

Suratına kapatıyorum . ( iç çekiş ) Bir an önce uyanmayı ümit ediyorum .