Manchester’daki Filler

İbrahim Çelebi

İşe yetişmek için aceleyle yolda yürürken ana caddeye ulaştım. Emin değildim doğru cadde olduğundan. Elimde tuttuğu muzla garip bir halim vardı. Herkesin elinde muz vardı. Emin olamıyordum bir türlü. Çok önemli bir sebep olmadığı sürece yolun ortasında muz yemezdim. Muzla alakamı bir süreliğine kesip, çantama kaldırdım. Her sabah muzun tamamını yemenin çokta önemli olmadığını biliyordum aslında. Yürüdüğüm caddeden sağa sapınca Ethel halamla karşılaştım. Çok garipsedim , yirmi yıldır görmüyordum onu.

-Merhaba hala , seni yirmi yıl hiç görmesemde tanırım demek.

Ben şaşırmamak için gayret ederken o şaşırmıştı. Çantamdan kabuğu sarkan muza dikkat etmekten tanıyamadın demek diye söylendim. Gülüyorduk, her sabah muz yemenin önemini o da biliyordu herhalde. Ethel hala da sonunda beni tanıdıktan birlikte yürümeye başladık . Hem benim işe yetişmem gerekiyordu. Onun yavaş ama çok yavaş yürümesi benim için büyük sorundu. İşe geç kalabilirdim. Köşeyi dönerken bir fil de bize eşlik ediyordu. Köşeyi döndükten sonra garip gözüken filler yolu tıkamıştı. Burası Manchester. Nerede ve ne yaşıyorduk ? Her ne kadar garip olsa da ben şaşırmıyordum. Vardır bunda da bir hayır diye düşünüyorum. Başka biri daha gelerek sokağı iyice tıkamışlardı. Sabah evden geç çıktığımdan hem kendime hem de Ethel halaya acele etmemiz gerektiğini söyledim. Filler muzumu görürler mi acaba?

Uyandıktan sonra derin ve rahat bir nefes aldım. Şükrettim gördüğüm rüyayı düşününce. Gerçek değildi. Çok garip bir rüyaydı. Merak ediyordum ne anlama geliyordu rüyada gördüklerim. Muzlar, filler ve Ethel halam. Otomatik radyom saat 7 olunca açılıyor. Beni güne hazırlıyordu. Saate baktım. Yediyi on geçiyordu. Hemen kalkmazsam işe gerçekten geç kalabilirdim. Duşa girdim hemen. Radyoyu da açık bıraktım haberleri duymak için. Ama ses çokta iyi gelmiyordu. Suyu bir an kesince sirkten fil kaçtığını söylüyordu spiker. Rüyamı düşündüm. İnanılmaz bir tesadüftü bu. Acaba uyurken radyoda bu haber bir daha söylendi de o yüzden mi bu rüyamda fil gördüm. Hemen giyinip işe gitmeliyim. Tamamen uyanmak için kahve hazırlamak istedim kendime. Mutfağa gittim. Bir film şirketinde işe başlamıştım. Filmler için fikir isteniyordu bizden. Verilen fikirlerle önce senaryo hazırlanacak daha sonrasında film çekilecekti. Rüyamdan yola çıkarak bir isim bulmuştum bile. Mancherster'daki filler.

Kahvemi hazırlamış evden çıkmak üzereyken mutfak masasının üzerindeki notu gördüm.Karım "işten dönerken muz almayı unutma" yazmıştı.Notu gördüğümde rüyamı tekrar hatırladım. Karım, yaptığı o çılgın diyet dolayısıyla çok muz yerdi. İş dönüşünde unutmamak için notu yanıma aldım. Evden çıktım, yürümeye başladım. Bir şey titriyor. Telefonum çalıyordu. Ekrana baktığımda "annemmm" yazıyordu.

-Merhaba anne. Sabah sabah neden aradın beni ?

-Üzücü haberlerim var sana. Ethel halanı hatırlıyor musun?

-Biraz hatırlıyorum . Ama yirmi yıldır görmüyorum onu. Tanımayabilirim görünce.

-Çok yaşlandı halan oğlum. Hastalığı da ağırlaştı. Bir kaç haftadır bu gece ölcem bu gece ölcem diyor.

-Gerçekten çok üzüldüm anne.

Annemle konuşmaya devam ederken rüyamı tekrar hatırladım. İşe geç kalmamak için bu sokağı daha hızlı yürüyerek geçmeliydim. Ethel hala, almam gereken muzlar, filler. Ne oluyor bana? Gördüğüm rüyanın aynısını yaşamama az kaldı. Bunun hakkında daha çok düşünmeye başladım. Başlamadan önce annemle vedalaşıp telefonu kapattım. Düşünürken daha yavaş ilerlediğimi fark ettim. Bunun nedenini bulmaya çalışırken ayakkabıma yapışan yapışkan şekeri gördüm. Daha hızlı yürüyodum bundan kurtulmak için ama daha yavaş ilerliyorudum. Geç kalıp kalmadığımı öğrenmek için kol saatime baktığımda saatin ters yönde hareket ettiğini görüyorum. İyi bir şey diye düşünüyorum saatteki ibrelerin ters yöndeki hareketini. Geç kalmazdım işe. Erken olurdu gitmek için. Sayıklıyorum galiba. İşe geç kalcam. Hayır, daha erken. Geç kalacam. Son sayıklamamı yaparken uyandım. Tekrar rüya gördüm galiba diye düşündüm.

Garip. Çok garip geliyordu bana yaşadıklarım. Rüyada olmadığımdan ve kendimden emin olmak için kendimi çimdikledim. "Ah", canımı yaktım. Kendime ne kadar da acımasızım. Uyanık olduğumun farkındayım artık. Erkendi daha işe gitmek için. Geç kalmamalıyım ama. Radyo alarmı daha çalmamıştı. Saate baktım. Altı buçuktu. Karım da evdeydi. Mutfaktan sesi geliyordu.

Mutfağa gidip, “ yeterince muz var mı?” diye sordum ona.

“Ne demek yeterince muz var mı? “ diye sordu.

-Diyet yapıyorsun ya çok muz gerek sana.

-Sence benim diyete ihtiyacım var mı?, Şişman mıyım ben bunu mu demek istiyorsun?

-Hayır canım, hiçte bile. Onu boşver de. Filler hakkındaki haberi duydun mu ?

-Filler mi , ne olmuş onlara?

-Sirkten kaçmışlar. Çıldırmışlar. Yolu tıkamışlar. Haberler öyle söylüyor.

-Canım Mancherster da sirk yok ki. Hem burada fil de yok. Sen yeni film üzerine çok çalıştığın için çok stres yapıyorsun. Bugün evde sakin sakin otur, dinlen biraz.

-Haklısın, karıcım. Annemi arayacağım.

-Neden saat altı buçukta arıyorsun?

-Önemli bir şey yok. Sadece kafamdaki parçaların oturması için arıyorum.

-Ben işe hiç gitmeyeceğim haberin olsun.

-Tamam.

Aradım annemi.

-Anne

-Efendim can. Neden bu kadar erken arıyorsun beni ?

-Ethel halamı hatırladım bugün anne, merak ettim onu.

-Tabii beni merak etmezsin, yirmi yıldır görmediğin halanı sorarsın. Aferin sana.

-Halam nasıl anne ?

-Hiçbir fikrim yok. Yirmi yıldır bende senin gibi görmüyorum onu. Endişeleniyorum onun için. Nolduu niye soruyorsun onu ?

-Hiçbir şey olmadı ya. Rüyamda gördüm merak ettim. Hadi hoşçakal. Seni sonra ararım.

Telefon görüşmemden sonra bir bardak çay alıp yatağıma geri döndüm. Karım haklı galiba . Bugün rahatlamalıyım. Patronu arayıp gelemeyeceğimi söyleyeyim.

-Alo, Bugün kendimi çok iyi hissetmiyorum patron. Yeni proje beni stese soktu. Kafam allak bullak.

-Yazık, üzüldüm senin adına. Yeni fikirler beraberinde yeni heyecanlar getirir. Bu istirahat hakkını sadece sana veriyorum kıymetimi bil. Sana diyeceklerim var ayrıca. Dinle. Filmin türü aksiyon. Büyük şehirdeki fil sirkinden filler başkaldırıp firar ediyorlar. Yemeleri için verdikleri radyoaktif muzlar onları delirtmiş. Halka saldırmalarını önlemek için onları yollara döktüğümüz yapışkan şekerlerle durduracağız. Böyle bir film işte.

-Sonunda anladım her şeyi. Peki ethel halam nasıl iyi mi ?

-Ne halası ne Etheli ? iyi misin Can ?

-Kapattım bir şey demeden. Bİr kez daha uyanmayı ümit ettim.