‘’ Sen hatırlamazsın…’’
‘’ Niye ben hatırlamıyorum arkadaş?’’
‘’ Bu benim hikayem de ondan! Git, bari buna ortak olma. Neyse ben devam ediyorum.’’
O zamanlar mahallenin davul amcası var, bak davulcu değil davul amca, çok şeker bir adam. Hani biz her ağrıya bir ilaç alıp geçti sanıyoruz ya, heh bu da onun gibi bir şey. Mahallelinin her derdine tek başına ilaç. Yediden yetmişe her dertlinin dermanıydı bizim davul amca. Zamanında o dertler onunmuş, öyle derler. Şimdi başından savmış onları da onlar da bize dert olmuşlar.
‘’E abi o zaman sizin az mı derdiniz vardı?’’
‘’Yok be adamın derdi çokmuş, biz onca adam başa çıkamadık sen düşün. Dur ya bölme de anlatayım.
Bizim davul amcanın mahallede bir otuz yıl var. Tabi ben bilmem, öyle diyorlar. Nereden gelmiş, niye gelmiş, kimi kimsesi yok mu onu da bilmem, hatta onu kimse bilmez. Söylerler sadece.’’
‘’Ne söylerler abi?’’
‘’ Türkü söylerler Hamit ne söyleyecekler! Yahu dedikodu derler işte. Uydururlar bir senaryo anlatır dururlar. Davul Amca da bilir bunların oynanacak senaryo olmadığını, kulak asmaz bunlara. Ama Hamit hele bir tanesi var, çok sahici be arkadaş!’’
‘’ Niye ki abi, Davul Amca mı onayladı, başrol mü senin?’’
‘’ Sen bir daha konuşma emi Hamit, benim canım sıkılmasın.’’
‘’Tamam be abi. Alt tarafı gülelim dedik şurda.’’
‘’ Alınma hemen sen de. Sen beni bir dinle de kafa kafaya verip ağlayalım bi.
Bizim kahvecilerin dediğine göre bu Davul Amca’nın bir sevdiği varmış, Hurma Teyze. Ama Hurma Teyze’de bir o kadar güzel, hamarat, naif bir kız…’’
‘’Abi kızma da bir şey sorayım. Bu Davul Amca’yla Hurma Teyze’nin adı yok mu?’’
‘’İllaki vardır da biz bilmeyiz diyorum ya. Neyse işte bizim Davul Amca o zamanlar Hurma Teyze’ye vurgun. Belki de hala öyledir, bunu da bilmem. O yaşlarda Davul Amca pidecinin yanında çırak ama nasıl pideler yapıyor var ya…’’
‘’E abi hani sen bilmezdin.’’
‘’Bilmiyorum zaten, senaryo ya oğlum bu doğaçlama yapıyorum.
Hele bir de kıymalı pide yaparmış, yeme de yanında yat öyle yani. Bu Hurma Teyze’yle nasıl tanışmış, tanışmış mı bilmem. Kimse bilmez. Zannımca tanışmış ama bilmem diyorum işte.’’
‘’Abi pide ne alaka ya?’’
‘’Ne bileyim aklıma geldi işte. Acıktım galiba ondandır.
Dükkâna gel git Hurma Teyze de far ediyor Davul Amca’yı. O zamanlar aşklar böyle ulu orta değil, gizliden gizliye görüşüyorlar. Ama görmüyorlar.’’
‘’Anlamadım abi. Nasıl görüşüp de görmüyorlar.’’
‘’Anlamayacak ne var. Kördü Hurma Teyze. Gözleri yapışmış gibi kapalıydı. Hurmaya benziyormuş şekli ondan Hurma diyorlarmış.’’
‘’Ne attın sen de be abi!’’
‘’Sen inanma, zaten kimse inanmıyor ya. Ben sana sonunu söyleyeyim bari. Sıkıldın anlaşılan sen.
Gel git konuş görüş derken iyice anlaşır oluyor bizimkiler, elleriyle.’’
‘’Dur tahmin edeyim, Hurma Teyze bir de dilsizdi değil mi?’’
‘’Yok dilsiz değildi ama konuşmazdı. Niyesini sakın sorma ben onu da bilmem. Öyle derler.
Onca eksiğin tamlığına rağmen mutlu olmuşlar olmasına ama iki gün. İki gün ya…’’
‘’Öldü mü Hurma Teyze? O büyük aşk bitti mi öylece? Yapma be abi, değiştir senaryoyu.’’
‘’Ölmedi de öldürdü bizim Davul Amcayı. Yalanıyla. Yok yok yalanlarıyla. Bu Hurma Teyze yalancının, dolandırıcının tekiymiş. Düşene bir tekme daha vurulurmuş, ben vurmam, öyle derler ya. Davul Amcaya da bir o vurmuş.’’
‘’İyi dedin, anlattın abi de sen kimsin? İki dakika soluklanayım dedim başladın bir şeyler anlatmaya.’’
‘’Davul Amcayım ya ben.’’