Başlıksız

Gülsüm Uğın

Elly tüm huzursuzluğuyla koca odada küçücük kolyesini ararken sanki bir şeyler olacağını hissetmiş gibi bir türlü evden çıkmak istemiyordu.Jhon'un onu dışarıda uzun bir yolculuk için beklediğini biliyordu ama içini boğan süratsiz ağlama isteği uyandıran histen bir türlü kurtulamıyordu.Karman çorman ettiği kutuları bırakıp derin bir nefes aldı. Kendine hiçbir zaman işe yaramayan sakinleştirici telkinlerde bulunurken birden ne var ya? Ortada ne var, niye böylesin şimdi? diye bağırmaya başladı. Saçlarını elleriyle geriye doğru tarayıp derin nefesini yineleyerek bu kez gözleriyle kolyesini aramaya koyuldu. Minik kolye ucunu sonunda küçük metal takı kutusunun kenarında görünce elini aniden kutuya daldırıp hissettiği acıyla tekrar çekip refleks olarak parmağını ağzına götürüp emdi. Metal kutunun deforme olmuş keskin kenarı parmağını kesmişti.Diğer elinin iki parmağıyla baskı uyguladığı parmağından akan kana bakıp hay aksi! Dedi her şey üst üste gelmek zorunda mı? Birden dışarıdan gelen korna sesiyle irkildi. Hızlıca kolyesini alıp dışarı fırladı, koşar adımlarla arabaya gidip ön koltuğa yerleşti. Hazırım sevgilim diyerek gülümsedi. Jhon kafasını gülerek sallayıp, akşam oldu nerdesin sen? Dedi. Neyse hadi şarkı aç bakalım diye ekleyerek arabayi çalıştırdı. Elly hemen eğilip bir kaç tuşa bastı ve soft bir müzik açtı, sevgilisine farkettirmeden üstündeki negatif enerjiyi atmanın yollarını arıyordu.Biraz ilerleyip şehrin çıkış tabelasına geldiklerinde Elly'e istemsiz bi rahatlık gelmişti.Elly arkadaki çantalara uzanıp kahve dolu termosu ve boş bardakları aldi. Doldurduğu ilk bardağı Jhona uzatti.Jhon uzatılan bardağı alırken sen iyisin değil mi diye sordu? Elly bir seyim yok manasinda omzunu silkmekle yetindi. Jhon kahvesinden bir yudum alarak Ellye bakan gözlerini güzel! diyerek tekrar yola cevirdi.

Güneş dünyaya coktan veda etmis artik gittikçe uzayan yollarini sadece sira sira dizili lamlalar aydinlatiyordu. Elly arka koltuğun en köşesinde duran cantadaki kitabina ulasabilmek icin vucudunu iyice arkaya dogru germisti birden sarsilmaya baslayan arabada ne oldugunu anlamaya calisirken Jhonun heey! sesiyle irkildi, aniden onune dondugunde once kocaman iki sari isik ardindan hayatinin her karesinin saniyeler icinde gozunun onunden gecisini gordu. Artik her yer karanlikti..

....

Omaha,Nebraska yolunda trafik kazası.İki yaralı bir ölü. Yaralılardan birinin durumu kritik, acil ameliyathaneyi hazırlayın.

Başhemşire gerekli talimatları verdikten sonra elindeki dosyaları doktora uzattı;

Erkek, Jhon Wang, 29 yaşında, tanılanmış hastalık bilinmiyor, omiriliği zarar görmüş. Nabız çok düşük

Diğeri kadın, Elly Lee, 28 yaşında, tanılanmış hastalık yok, travmaya bağlı kısa sürekli bilinç kaybı. Nabız normalin altında.

....

Elly gözlerinin üstüne tonlarca tuğla koyulduğuna yemin edebilirdi, sonunda gözlerini bir nebze aralayabildi hemen kafasının dibinde bir kadının cihazlarla uğraştığını kısık kısık beyazlıklar arasından gorebiliyordu.

Sen kimsin?

Ah uyandınız demek, ben sizinle ilgilenen hemşireyim adım Cindy. Bir kaza geçirdiniz bayan Elly ama merak etmeyin yakın zamanda toparlanacaksınız.

Ellynin gözleri, üzerine dizilmiş tuğlalara rağmen kocaman açıldı. Ne?! Refleksen yattığı yerden doğrulmaya çalışırken karnında sıcak bir acı hissetti. Kendisini durduran acıya bakıp hortumlara dolanmış elini karnına götürmeye çalışırken dişlerini sıktı.Gözlerinden manasızca yaşlar akmaya başladı.

Hemşire hemen müdahele edip sakin olun bayan Elly evet bir trafik kazası geçirdiniz hatırlamıyor oluşunuz doğal kaza anında başınıza darbe almışsınız ama şu an sağlık değerleriniz gayet iyi inanın bana

Hemşire konuştukça Elly nabzı düşüyordu sanki,dudakları kupkuru olmustu, kan pompalamak yerine göğsünden fırlamak isteyen kalbinin atışını vücudunun her yerinde hissedebiliyordu nefesini normal seyrinde alamiyor kendinden bağımsız Alan gözyaşlarına engel olamıyordu.Jhon.. diyebildi bir tek.

Hemşirenin yüzünde cihazların işlemlerini tamamlamış olmasının getirdiği memnuniyetin yerini duraksatan bir mimik aldı. Jhon.. Jhon Wang mi?

Elly kafasını salladı.

Hemşire Elly'nin yanına usulca gelip elini tuttu bayan Elly her şeyin yoluna girmesi için biraz zamana ihtiyacınız var. Bay Jhon uzun bir ameliyat geçirmek zorunda kaldı şu an yoğun bakımda ilgileniliyor kendisiyle...Ama endişelenmeyin doktorlarımız ellerinden geleni yapıyorlar.

Bunları söylerken kacıp gitmek ister gibi kapıya doğru yönelmişti bile.

Şimdi istirahat vakti, saat bir buçukta ilaçlarınız için tekrar gelecegim.

Elly sanki ikinci kez vuruluyor ama ölmüyordu.İcinde bulundukları durumu idrak edemedi. Soru sormaya hakkı olmadığını anlamış şansını zorlayarak saat mi? Saat şu an kaç? dedi.

Hemşire kolunu kaldırıp eldiveninden sıyırdığı saate baktı, saat dokuzu yirmi geçiyor, iyi istirahatler.

Gülümseyerek kapıyı kapattı.

Elly kendini cok yorgun hissediyordu. Koluna saplanmış iğnenin ucundaki hortumu takip edip bağlı olduğu içi sıvı dolu şeffaf torbaya baktı.Kılını bile kıpırdatmasına müsaade etmeyen torbayı yumruklamak istiyordu.Gittikçe ağırlasarak kapanan gözlerine direnmeyi birakti.

...

Elly gözlerini tekrar açtığında odanın içi aydınlıktı. Kendini daha dinç hissediyor gibiydi ama hareket etmeye kalktığında hala keskin bir acıyla karşılaşıyordu.Hastane yataklarından nefret ettiğini düşünürken aklına Jhon geldi.Birden boşluğa çeken bir korku içinin her yanını kapladı.Kimse yok mu? diye bağırarak ağlamaya başladı. Çok geçmeden açılan kapı sesini duydu,içeri gügülümseyerek giren iki yüz gördü.bu kez hemsirenin yaninda doktorda vardı.

Günaydın bayan Elly bugun nasilsiniz?

Bugün mü? Ben...Ben kaç saattir uyuyorum?

Talihsiz bir olay yasadiniz bayan Elly, yaklaşık bir 22 saattir uyuyorsunuz, ilaçların etkisi de var tabii.

Elly sorduğu sorunun cevabıyla ilgilenmedi,

doktor bey ben erkek arkadaşımı görmek istiyorum. Adı Jhon. Jhon Wang. O da benimleydi.

Doktor elindeki dosyaları kurcalayıp Bayan Elly dedi

Evet ikiniz aynı anda getirilmişsiniz hastanemize fakat erkek arkadaşınız maalesef sizin kadar şanslı sayılmaz.Bir ameliyat geçirdi, durumu biraz ağır,hala yoğun bakımda tutuyoruz gerekli tetkikler yapıldı sonuçlarını alır almaz durumu tekrar sizinle açıkça paylaşacağım.

Elly nefesini dakikalarca tutmuş gibi bir hale büründü gözleri dopdolu ici sanki bomboş olmustu ne hissettiğini kestirmeye çalışırken doktor konamaya devam etti,

Yalnız bayan Elly, yakınlarınıza haber vermek amacıyla bilgilerinizi kontrol ettik.İkinizin de iletisimde olduğunuz aile bireyleri hakkında güncel bir bilgi yok, hiçbirine ulaşamadık, isterseniz...

Elly'nin yüzündeki belirsiz mimikler birden kayboldu, gerek yok dedi. Tek isteğim Jhonu görmek. Lütfen onu iyileştirin iyi olunca da beni onun yanina götürün, şimdi odamdan çıkın, dinlenmek istiyorum!

Fakat bayan Elly..

Çıkın dedim!

Elly hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı boşluğa saldırmaya çalışıyor gibiydi.

Bayan Elly.. Bayan sakin olun lütfen! Hemşire hastanın kolunu sabit tutun!

Elly çırpındıkça batıyor battıkça daha da öfkeleniyordu ağlayabildiği kadar ağlamak istiyordu.Koluna batırılan iğnenin onu yakmasını umursamıyor ama dermansız kalıyordu..

...

Aradan dört gün geçmişti Jhon hala uyanmamıştı ama Elly artık daha iyiydi, kollarindaki hortumlardan bugün kurtulacak müşahede odasına alınacaktı.Sürekli sinir bozucu gülümsemesiyle odaya dalan hemşireyi beklerken odaya doktor girdi;

Merhaba Elly, eğer soğuk kanlılığını korumayı başaracaksan sana bir kaç şey söylemem gerek...

Elly şaşkınlığını gizlemeye çalışarak yataktan doğruldu, buyrun sizi dinliyorum,

Biliyorsun Elly erkek arkadaşın hala uyanmadı omuriliğinin hasar görmüş olması uyanma sürecini uzatıyor biz elimizden geleni yapıyoruz fakat senden her şeye hazırlıklı olmanı beklemek durumundayım..Doktor sanki duraksamadan konuşuyor cümleleri birbirine karışıyordu,böyle şeyler tane tane anlatılmaz miydi? Bir de dedi yaptığımız tetkiklerde Jhon'un kanında uyuşturucu maddeye rastladık... Bu konuda söylemek istediğin bir şey var mı?

Elly kafatası çatlarcasına genişliyormuş gibi hissetti. Hayır... hayır bu imkansız diyebildi.

Doktor, Ellynin elinden tutup sakince yatagin kenarina oturdu. Elly lütfen bize açık ol, bize yardimci olmak zorundasın ve bildiğin bir şey varsa söylemen gerekir.

Ellynin eli ayağı titriyor,aklından geçen milyon tane kelimeyi tek tek seçip birleştirip cümle haline getiremeden kelimeler siliniyor gibiydi.Kendini toparlamak için var gücüyle bilmediği bir fırtınaya göğüs geriyordu. Doktor biraz bekleyip ahaha kalkmaya yeltendi

Sanırım konuşabilecek durumda değilsiniz bayan Elly ben daha so..

Elly birden doktorun koluna sarıldı; bu çok, çok uzun zaman önceydi doktor.Üç yıl. Üç yıl önce kullanıyordu o zehirli afyonu.Ama biz her şeyi atlattık.Tekrar olmasının imkanı yok. Yalvarırım tekrar bakın bi yanlışlık olmalı. Elly her şeyiyle doktora yalvarıyordu.

Doktor yavaşça sıyrılıp ayağa kalktı. Çok üzgünüm bayan, bilim yanılmaz, erkek arkadaşınızın kanında hala afyon var..

Elly kendini soluksuz hissediyordu.Jhonun afyon kullandığı zamanları anımsadı görünüşü, davranışları o zamanlar bambaşkaydı.şimdi tekrar başlamış olsa Ellynin bunu fark edememiş olmasına imkan yoktu.Üstelik Jhona kendinden daha çok güvenirdi. Jhonun kocaman gülümsemesi gözlerinin önünde geçti,ardından mani olamadığı gözyaşları tetikte bekliyormuş gibi futursuzca tekrar almaya başladı.Elly gözyaşlarını sildi, bu işin içinde başka bir iş olduğuna kesinlikle emindi.

Yatağından kalkıp kimseye görünmeden tetkik odasına ya da isine yarar bir yere gitmeye karar verdi. Odadan çıkıp hızlı hızlı koridorları geçmeye başladı, kapısı hafif aralık olan bir odaya doğru bilinçsizce yürüyordu, içeri girmek için ortalığı kolaçan ederken tanıdık bir ses duydu.

Istediğiniz raporları değiştirdik bay Singer. Elimdeki raporda oğlunuzun kanında artık bırakın afyonu bir damla viski dahi görünmediğini yazıyor.Kahkaha ve ayak sesi birbirine karıştı... Elly donup kalmıstı. Bu ses az evvel kendi odasinda ölüm fermanını sunar gibi Jhonun raporlarını Ellynin eline döküp bilim yanılmaz bayan Elly diyen doktor Marco'nun sesiydi. Ellynin eli ayağı buz kesmişti hareket etmek istiyor ama adım atmaya kalksa bacakları onu taşımayı bırakıp küçük cüssesinin yere serilmesini sebep olacak gibiydi. Elly nefes alamıyordu. Adımlar yaklaştıkça geri geri çekilip odasına koştu kapıyı kapatip yere yığıldı. Zihninde oturtmaya çalıştıkları zihnine kurşun gibi saplanıyordu. Hırsızlık bu diye bağırdı düpedüz hırsızlık! İnsan hayatını çalıyorlar hem de gözümüzün önünde! Ah Jhon ne olur uyan sevgilim.Sen olmadan bu işi nasıl çözebilirim?

Elly ne yapacağını bilemiyordu o doktoru eline bir geçirse parçalayacaktı.Bu zamana kadar nasıl gözlerinin önünde hayatlarıyla oynamıştı.Düşündükçr kafayı yiyecek gibi oluyor işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyordu. Birden aklına doktorun Jhon hakkında söylediği kritik hasta her şeye hazırlıklı olunmalı gibi zırvalıkları geldi, belki de Jhon'u uyutan yavaş yavaş öldüren direkt doktorun kendisiydi! Aniden tekrar ayağa kalktı koşar adımlarla danışmana gitti. Ben.. ben bir hastayı görmek istiyorum Jhon Wang.

Danışman Ellynin yüzüne dahi bakmadan kontrol ediyorum hanfendi dedi bir kaç dakika gectikten sonra Jhon Wang'di değil mi? Hanfendi üzgünüm ama hastanemizde bu isimde kayıtlı bir hastamız yok. Elly çılgına döndü siz benimle dalgamı geçiyorsunuz? Nasıl olmaz biz beraber geldik trafik kazası geçirdik ben iyiyim ama John çok yara aldı uyuyordu bir daha bakın şu lanet ekrana!

Elly bayılmak üzere olduğunu hissetti sağı solu insan kaynıyordu birden gözüne doktor Marco göründü Elly koşa koşa doktorun yakasına yapıştı alçak adam her şey senin yüzünden sevgilim nerde ona ne yaptın pis hırsız katilsin sen katil!

Elly üzerinde onu tutmaya çalışan birden çok elle boğuşmaya çalışırken birden kolunda yine aynı ıslak acıyı hissetti

....

Elly gözlerini tekrar yatakta açtı. Dayak yemiş gibi hissediyordu.

Elly uyandın mı?

Jhon?!

Jhon sensin.. Sen nerdesin sevgilim çok korktum o doktor senin raporlarını değiştirdi biriyle.Adı neydi? Bay.. bay Singer! Onun oğluyla. Doktor Marco bir katil. Hırsızlık yapıyor hayat çalıyor sevgilim hayatımızı çalıyor! Seni uyuyordu sen nasil kurtuldun?? Sapasağlımsın Jhon inanamıyorum sapasağlamsın!

Jhon sıkıca Ellye sarılıyor göz yaşlarına hakim olamıyordu, geçti meleğim her şey geçti, ben buradayım yanındayım dedi. Elly her şey gecti değil mi sevgilim diyerek gözlerini istemsizce tekrar kapattı.

Jhon, Ellynin iyice daldığından emin olduktan sonra üstünü örtüp ağlayarak odadan ayrıldı.Doktor Marco kapının eşiğinde Jhonu bekliyordu. Beraber odaya doğru yürümeye başladılar. Doktor Marco üzgün bir ses tonuyla Jhon biliyorsun dedi.. Şizofreni hastaları her şeyi tekrar tekrar yaşıyormuş gibi hissedebildikleri gibi hiç yaşamadıkları bir şeyi de yaşanmış gibi düşünebilirler.

Jhon çaresizce kafasını salladı biliyorum doktor ama onu böyle görmeye dayanamıyorum.

Doktor Marco Jhon'un omzunu sıvazlayarak,

geçecek genç dostum, bayan Elly şizofreniyi alt edecek kadar güçlü bir kız! Gelin size sıcak bir şeyler ısmarlayayım.